Eğer 1980’lerde aileniz ya da siz Hürriyet okuruysanız, ki o zamanlar gazete aboneliği oldukça revaçtaydı, gazetenin okurlarına 30 kupona hediye ettiği “100 Ünlü Türk” kitabı, evinizdeki kütüphaneye girmiş olabilir. Bu kitabı o dönem elimden düşüremezdim. Günümüz genel kültür yarışmalarında olmadık anlarda yanıt verme kabiliyetim de o kitaptan ötürüdür. Osmanlı’ya ve yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönemlerine damga vurmuş kişilerin hayat hikayelerini anlatan bu kitabın 100. Ve son sayfası özel bir sporcuya aitti: Milli Güreşçimiz Yaşar Doğu. Anlatılanlar sporcunun klasik bir hayat hikayesine sahip olduğunu gösterebilir ama bir müsabakada Yaşar’ı mağlup duruma düşürmeye çalışan hakemin düştüğü aciz durumu anlatan paragraf beni hep etkiler; defaatle o paragrafı açıp açıp okurdum. Şimdi genç kardeşlerime bir görev: O kitabı bulup Yaşar Doğu sayfasını açıp o paragrafı okumaları. İpucu vermeyip, heyecanı arttırıp, kitap sevgisini de aşılamış olayım.

Takım sporlarını bir kenara bırakırsak herkesin gönlünde yatan bir amatör sporcu mutlaka vardır. Yaşar Doğu’yu göremedim. Ama hikayesi beni hep büyülemişti. Sonra cep herkülü çıkageldi. Nur içinde yatsın Naim Süleymanoğlu. Kaldırdıkları ağırlıklarla Türkiye’yi sırtlayıp taşıyordu sanki. Onun yaşadığı ana tanıklık etme şansım oldu işte. Bu benim için oldukça gurur verici.

Gelelim Rıza Kayaalp’e. Son katıldığı şampiyona üzerinden yaklaşık 2 ay geçmiş bu ne yazısı diyenlere şunu hemen söyleyeyim ki bu amatör sporcuların makus talihini yenmelerine fırsat tanımak lazımdır. Adın iki senede bir dünya-olimpiyat şampiyonalarında hatırlanır. Profesyonel sporcular gibi ortalarda sürekli gündem oluşturmazlar. Hele güreşçiler? Anadolu’nun hoyrat topraklarında yoğrulmuş delikanlılardır. Sessiz sedasız yaşar giderler. Belki de zorluklar onları güçlü kılmaktadır. Orta halli doğarlar ve orta halli vefat ederler.

Bana göre yeni herkül Rıza Kayaalp. 5 Dünya Grekoromen Güreş şampiyonluğu, Avrupa şampiyonluğu ve olimpiyat ikincilikleri. Güreştikleri dönemler ve güreş tipleri farklı olsa da Rıza Kayaalp’i de Yaşar Doğu’yu da birbirinden ayırmam. Bana yeni nesil bir 100 Ünlü Türk kitabı yazdırtsalardı, şair, yazar, sanatçı, müzisyen devlet adamı gibi kişilerin ardından Naim’i, onun arkasından da Rıza Kayaalp’i mutlaka kitaba koyar; benim gençliğimde ilgimi çeken bir paragraf gibi ona da bir paragraf yazıverirdim.

Hep erkeklerden mi çıkıyor bu sporcular” diyebilirsiniz belki ama dedim ya amatör sporlardan benim özel sporcu diyebileceklerim şimdilik bu sporculardır. Devamlılığı olursa jimnastikçilerimiz de başarılı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kadın atletizminde 3 isim çok önemliydi benim için. Ancak üçü de doping kullandı. Ne yazık ki hem spor hayatları hem de gönlümdeki yerleri sona erdi.