Bursaspor Başkanı’nın önceki gün yaptığı “Bursaspor kapanabilir” açıklamasını ben başlıktaki gibi yorumluyorum. Her şey Federasyonun elinde Bursaspor’u kapatabilir de devam da ettirebilir de. Sözüm ona federasyonu kamuoyunun önüne atmış oldu. Hani şampiyon olmuş ama şanlı tarihine borçları yüzünden gölge düşmüş bir Bursaspor’a bir şans tanınır da transfer tahtası açılırsa bol bol dua ederiz diyoruz Federasyona. Tatlı su kurnazlığı Federasyon yetkililerine söker mi bilemiyorum ama Federasyonda bir Bursaspor masasının olmadığını iyi biliyorum. Milli Takım Avrupa yolcusu, S. Arabistan’da süper kupa finali, hakem faciaları vs vs. Kısacası gündemin Bursaspor olması için Trendyol Süper Lig’de olmamız lazımdı. Yani buralarda tatlı su kurnazlığı işe yaramaz.

Bir de şu var: Bursaspor’un 1.5 Milyar civarındaki borcu göreve gelmeden önce bilinmiyor muydu da şimdi sorun oldu? Mikrofonu sıradan bir lise talebesine uzatsan sorsan Bursaspor’un borcu ne kadardı diye size kabaca 1 milyar üzerinde diyecektir zaten. Yani göreve gelmeden her şey gün gibi açıkken borçlardan yakınması gereken son kişi Başkan ve yönetim kuruludur.

Madalyonun diğer tarafında ise tüm umutlarının yıkıldığı bir futbolcu ordusu var. Neredeyse asgari ücret koşullarında top koşturan ve hatta bunu da kısıtlı alabilen, çocuğuna ailesine ve hatta kendisine bakmak durumunda olan bir futbolcu grubu. Başkan onlar için de “burnundan kıl aldırmıyorlar” diye açıklamada bulundu. Şimdi anlıyoruz kadro dışıları ve verimsiz oyunun nedenini.

İşte bu gidişat ve hava içinde futbolcularımızdan beklediğimiz tek şey hücrelerinde bir 90 dakika Bursaspor’u ve Bursaspor’luları hissetmek ve ona göre mücadele etmek. Erokspor’u biliyoruz. Futbolcu değerlerine göre bir karşılaştırma da yapmak istemiyorum. Fark yaratacak şey, Bursaspor aşkı olacaktır. Bursasporlu futbolcularda var mı yok mu? Onu hep beraber izleyeceğiz.