Gizli işsizlik, işletmelerde işgücü verimliliğinin ne durumda olduğunu anlamamızı sağlayan bir kavramdır ve kârlılığı, yani işletme başarısını olumsuz etkiler. Özeti şudur: İşletmede çalışan işçilerden belirli bir bölümünü işten çıkarmanız durumunda üretim miktarı değişmezse o işletmede gizli işsizlik var demektir. Bursaspor’da böyle bir durum olduğunu 18 Kasım Cumartesi günü yağmur altında oynanan Bursaspor-Zonguldak Kömürspor maçıyla anlamış olduk. Hafta içi 5 kadro dışı kararının alındığı ve halihazırda iki de kart cezalısının varlığıyla neredeyse takım kurmakta zorlanılacak düzeye gelindi ve Vakıfköy takviyeli bir kadroyla sahadaki yerimizi alabildik. Ancak üzülerek gördüm ki takımda olmayanların eksiklikleri hiç hissedilmedi. Bu iyi mi kötü mü? Vakıfköylü gençlerin tecrübe kazanmaları adına iyiden öte harika bir durum. Ama ya olmayanların eksikliklerinin hiç hissedilmemesi? Takımdan boşuna uzaklaştırılmamış oldukları ortaya çıkmış oldu.

Maça gelince şunu söyleyebiliriz ki “mücadele her şeydir.” Ağır saha koşulları, ilk 11 oynamamış oyuncuları daha fazla etkileyecek diye düşünürken, onlar mücadeleleriyle göz doldurdular. Furkan Emre Ünver ve Ertuğrul Kurtuluş’un defans tandemine dönmeleri sebebiyle “bugün zor gol yeriz” dedim ama olmadı. Aksine kolay goller yendi. Eren Tunalı istikrar abidesi bence. Mustafa Genç sanırım 5 dakika sahada kalabildi ki bendeki en büyük hayal kırıklığı. Recep İnanç ve Enes Solakoğulları yukarıda da belirttiğim gibi eksikleri aratmadı. Enes’in ilk maçında penaltı yaptırtması da kendisi için unutulmaz bir anı oldu. Üç gol atan Çağatay Yılmaz hakikaten mücevher gibi parlıyor. Ancak maç esnasında tribünden gelen hakaretlere (muhtemelen küfür) ve daha sonrasında da yedek kulübesi ile ağız dalaşına girmesine çok şaşırdım. “Delikanlı” derler ya tam da öyle. Delikanlı bunlar ele avuca sığmıyor. Ne yazık ki attığı üç golü konuşmuyor; sinirli ruh halini tartışıyoruz. Hafta boyu kendisiyle ilgilenilmeli ve agresyon problemi derhal çözülmeli. Barış Dalkıran ise geçen sene “Geleceğin Dr. Sokrates”i diye isim taktığım futbolcuydu. Bu sene henüz istenilen seviyeye gelmedi. Üstüne bir de Teknik Direktör Murat Sözkesen’e bir hareketi vardı ki inanılır gibi değil. Agresyon timsali futbolcularımızdan Emre Belezoğlu (Teknik Direktör), Caner Erkin (hala oynuyor), Arda Turan (Teknik Direktör) kenara böyle bir tavır göstermemiştir. Barış Dalkıran’ın bu hareketini referans alarak, Murat Sözkesen’in birinci devrenin sonlarına doğru görevden ayrılabileceğini düşünüyorum. Teknik Direktörlük için önceden adı geçen Ali Tandoğan çok daha mantıklı bir fikirdi. Ali Tandoğan gibi tatlı sert bir ismin getirilmesi hâlinde Bursaspor’da gizli işsizlik sorununun da ortadan kalkacağını düşünüyorum.