Altınordu’yu bilenler bilir. İzmir’in “Kırmızı Şeytanlar” lakaplı futbol kulübüdür biz de
onların lakaplarından çıkıp futbol karakterine bürünen oyunlarına uyarak bir şekilde şeytana
uymuş olduk. Cumartesi 16:00’da başlayan mücadelenin ilk 25 dakikası kesinlikle böyleydi
mesela. Önümdeki not defterine tek bir not yazamamışım. Kırmızı Şeytanlar oynamış biz de
idare etmişiz. Belki söylenebilecek tek şey Altınordu’nun tatlı sert futboluna hakemin göz
yummuş olması. Bu dakikadan sonra Mustafa Genç’in Altınordu defansını ortadan delme
girişimi 29. dakikada Bilal’in orta şiddetli şutunun Altınordu kalecisinde erimesi ve 43.
dakikada yaşanan orta alan gerginliği ve çıkan sarı kartlar akılda kalanlardı.

İkinci yarının 50. dakikalarına kadar Bursaspor’un üç dört pas üst üste yapıp organize bir
atakla gol kaçırdığını görmedik. Bu dakikada duran topta bana göre sahanın tek çalışkan ismi
olan Bilal Güney’in çaprazdan orta yaparken filelerle buluşturduğu top, Bursaspor’un öne
geçmesini sağladı. Bu dakikadan sonra üçüncü bölgede daha fazla boş alan bulacağımızı
düşünürken Altınordu’nun ciddi ataklarına maruz kalındı. 53. dakikada Ertuğrul’un çizgiden
çıkardığı top, 58. Dakikada Canberk’in altı pastan Altınordu forvetinin sert şutunu refleksle
çıkarışı bize başka türlü oynamamız gerektiğini anlatıyordu.

Hele ki bir 64. dakika var ki (şimdi diyeceksiniz gol mü kaçırıldı?) nasıl üzüntüyle anlatsam
bilemiyorum. Bu dakikada Bursaspor kenar yönetimi bu defa tam ve gerçek anlamda
“şeytana” uydu ve en verimli iki oyuncusunu aynı anda oyundan çıkardı. Bu isimler Bilal ve
Çağatay idi. Bu iki oyuncunun oyundan çıkışı ile sahaya da mesaj gidiyordu, Defansa
çekiliyoruz.

Değerli okurlar yıllardır futbol seyrederim böyle büyük bir hataya ilk defa rastlıyorum. Evet
eksikler var, evet genç takımız falan ama maç böyle kurtarılmaz. Eğer oyunu tutmak gibi bir
taktiğiniz var ise bunu ayağa paslarla yapmanız olası. Eğer sezon boyu böyle oynatmayı
düşünen bir kenar yönetimi varsa birileri Murat Sözkesen’e ve Nedim kardeşlerime geçen
sene bile böyle oynamadığımızı hatırlatayım. Bu takıma güvenin. Bir tam sene beraber
oynadılar ve bu sene yükselme senesi olacaktır. Eğer bir 30-35 dakika takımı kendi sahasına
mahkûm edecekseniz bu sene de düşme hattından ayrılmamız imkânsız.

Ben tekrar söylüyorum Çağatay kanatta (hatta çizgide oynatılarak) heba ediliyor. Bir 10
numara gibi oynamalı. Altınordu’da sarı kartı olanlara neden baskı kurulamadı? Bursaspor’lu
futbolcuların anlamsız sarı kartları neyin habercisi? Nedim antrenörümüzün gözü oyunda
arkası dönükken Alperen Şirin’in ısınırken çağırılması iki başlı bir yönetimi mi bize
hatırlatıyor. Öyleyse zarar verir.

Bana göre Bilal Güney, kaleci Canberk ve Teksas’lı cefakar kardeşlerim dışında işini doğru
yapan görmedim. İki puanın son dakikada bırakıldığını düşünenler varsa onlara da
katılmıyorum. Son dakikada gelen beraberlik golü ile iki puan bırakmadık. Hayır. İki puanı
64. dakikadaki hatalı oyuncu tercihleriyle bıraktık. Bir futbol takımı uzatmalarla beraber 35
dakika defans oynatılmamalı. Şeytana uyulmamalı!