Kız kulesinin ziyarete açılımını duyunca bir İstanbul - Üsküdar gezisi benim için farz oldu. Nasıl olsa elimin altında Şoför Nebahat’im de hazırken, geriye gelmek isteyecek sevgili arkadaşım Aynur’umu aramak kaldı. Kendisini aradığımda bana çok yorgun üzgün olduğunu, kötü bir gün geçirdiğini anlatırken ben araya girip ‘Yarın İstanbul gezisine gelir misin?’ diye sordum ki o anda bir Aynur gitti yeni bir canlı kanlı Aynur geldi. Sesindeki yorgunluğun yerini sevinç aldı ve söylediği ilk söz; - "Ben hemen gidip yatayım, dinleneyim, yarına hazır olayım. Kaçta yola çıkarız?" İşte benim sevdiğim aradığım can yoldaşım arkadaşım bu. Ne zaman ihtiyacım olsa asla beni geri çevirmez. Rabbim kendisine her daim sağlık sıhhat versin inşallah hep birlikte güzel günlerimiz olsun. Ertesi gün saat 11 de dört genç kız kendi aracımızla, Şoför Nebahat’in yönetiminde yola çıktık. Önceliğimiz Çamlıca Tepesi oldu. Hem Çamlıca yolunda, aşığı kolunda, işleri yolunda şarkı sözleri eşliğinde İstanbul’u oradan izlemek muhteşemdi diye biliyordum ama Çamlıca Kulesine çıkıp, oradaki atmosferi soluyunca, gerçeği öğrendim. Ezelden beri bir İstanbul aşığı olan ben şairin dediği gibi - "Sana tepeden baktım aziz İstanbul" dizeleri aklıma geldi ve asıl ben şuan gerçekten Kuleden bakıyorum sana- "Ey güzel İstanbul’um " diye seslendim. Kulenin 34. katında İstanbul’un bütün adaları gözlerimizin önünde idi. Her güzel anın bir bitişi olduğu gibi ayrılık vakti kalbimden bir parçalar koparak ayrıldığımı söyleyebilirim. Sanki ben sadece oraya aitim, oradan koparılmamalıyım hissiyatı ile istemeyerek Tepeden inerek Üsküdar’daki Kız Kulesinin akşam 19.00’da son bulan gemisine yetiştik. Müze kartımızın bir yıllık süresi dolduğu için yenileme yaparak 110 TL’ye tekneye bindik. İndiğimizde yirmi dakikalık süremiz vardı. O zamanı da bütün enerjimizi kulenin ahşap merdivenlerini çıkarak bir zaman harcadık. Caminin dar minaresini çıkar gibi yanlış saymadıysam üç katlı ahşaptan yapılmış merdivenleri döne döne çıkılan basamakları canımızı okudu. Ah gençlik! Anladım ki bize göre gidilecek yer değilmiş. Seneye yine görmek istesek o merdivenleri çıkacak gücümüz imkansız olabilir. İşin kötüsü yaşlıların ve ayağından rahatsız olanların asla çıkabileceği yer değil. Bedenimizde bulunan bütün enerjimizle kız kulesinin en üst tepesinden akşamın karanlığında görebildiğimiz manzarayı görmeye çalıştık. Kız kulesinin ilk orijinaline uyularak yapıldığı söylense de ben hiç bu yeni halini beğenmedim.  İlk gördüğüm hali bana göre daha görülmeye değerdi.  Bu halinle kız kulesinin dış görüntüsü var, iç mimari diye hiçbir şey yok. Ahşap ve beton yığınından ibaret. Akşam saat 20.00 de kapanışı yaparak geri döndük. Teknede bizi selfie çekmeye doyamayan, laf aramızda çekmekten bıktığını itiraf edemeyen gençlerden ayrılıp yola devam ettik. Üsküdar’da Fethi Paşa konağının sosyal tesislerinde akşam yemeğinden sonra, İstanbul’un yorucu yoğun trafiğinde uzun saatler harcadıktan sonra otobana girebildik.  Çamlıca’nın doyumsuz güzelliği, Çamlıca Kulesi’nin muhteşem mimarisi, Kız kulesi özlemimizin giderilmesi muhabbetleri, Çamlıca’nın sosyal tesislerinin uygun fiyatları, lezzetli doyumsuz yemekleri ne hayranlığımızı anlatarak yolumuzun sonuna geldik. Her zaman olduğu gibi güzel bir hafta sonu geçirdik. Ben çok şanslı bir anneyim. Beni elinden geldiğince mutlu etmeye çalışan, nazımı, sözümü, masraflarımı çeken altın kalpli meleğim gazeteci bir kızım var. Hem beni, hem anneannesini, hem sevdiğim arkadaşlarımı mutlu etmeye çalışan kızım Mine Cansu Mazı’ya sonsuz teşekkürlerimi, kucak dolusu öpücüklerimi gönderiyorum. Onun bize yaptığı özel şoförlüğü sayesinde canım nereye isterse oraya gidip gezebiliyorum. Şoför Nebahat’imden Allah razı olsun. O benim yaşam ışığım. Eski Türk filmlerinden kalma ismi kızıma anneannesi taktı. Bu lakabı ona yakıştı Şoför Nebahat diye. Aynı zamanda ailemizin, iş arkadaşlarının ve çevremizde kimin nereye gitme ihtiyacı varsa ona söylemeleri yeterli. Müsaitse her daim hazır şoför. İyi ki varsın canımın içi. Dünya senin gibi dünya tatlısı bir melek tanıdığı için çok şanslı. Bu dünyaya sadece dostluk, doğruluk, sıcaklık, iyilik, yardımseverlik, mütevazılık, sevgi, güler yüz saçıyorsun. Bahtın ve yolun daima açık olsun meleğim. Doğru yoldasın. Hep orda kal. Ben seninle çok mutluyum. Beni mutlu ettiğin gibi Allah da seni ve senin gibi evlatları sonsuza kadar mutlu etsin inşallah.  Bir anayı mutlu etmek ne kadar kolay değil mi? Gezdir gezdir dur. Daha ne olsun? Sağlık huzur para olsun. Saygılar.