Bursa’nın   göbek deliği. Osmanlı Devleti’nin ilk çarşılarından biri olan 600 yıllık ‘Kayhan’ günümüzde ise  en önemli gastronomi merkezlerinden biri oldu.

Osmanlı ordusuna yüzyıllarca kılıç imal eden esnafın da bulunduğu çarşı, uzun yıllardır bıçak ustalarına da ev sahipliği yapıyor.

İskender kebabın doğup, tüm dünyaya yayıldığı nokta bu çarşıdır.

Sokağa girdiğiniz andan itibaren burnunuza köfte ve tereyağı kokuları gelmeye başlar. Kentimizin simge lezzetlerinden biri olan, pideli köfte  Tavlanmış (kızartılmış) pidenin üzerine köfteler dizilir, ardından uzun saatler kaynayan salçalı sos gezdirilir. Domates ve biber konan tabağa en son mis gibi kokan tereyağı dökülür. Aslında çok basit gibi görünen bu meşhur lezzeti yapmak hiç de kolay değildir. Her fırında pişen pide kebaba konmaz, günlük ve taze olmalıdır. Ertesi güne kalırsa olmaz. Köfteler iyi pişmelidir. Salçalı sos uzun saatler kaynatılır ve kıvamı çok önemlidir. Pideli köftenin olmazsa olmazı elbette tereyağıdır. Eğer fazla pişirilirse kararır yanar ve kebabın tadını bozar. Her ayrıntısı büyük bir dikkatle yapılan Bursa’mızın efsane lezzeti günümüzde çok meşhur. Hafta sonları çarşı ortalama  2 bin kişiye hizmet veriyor. Bursa’ya turist olarak gelenlerin uğrak yeri olan,damakları bayram yerine çeviren, bir çok lezzeti içinde yaşatan, Kayhan çarsı ile ilgili ayrıntılara sonraki yazılarımda değineceğim. 

Öneri: Kayhan çarşısında bulunan 150 yıllık bir dükkan var.  ‘Mehmet Helvacı’ adından da anlaşıldığı gibi günlük taze olağanüstü lezzetli tahin helvaları yapıyorlar. Mutlaka gidin, içeriye girin o mistik havayı içinize iyice çekin. 3 kuşaktır bu işi yapıyorlar. Nostaljik Kayhan çarşısı gezinizi burada tatlıya bağlayabilirsiniz.