Şerbet deyince aklımıza şüphesiz Osmanlı
saray mutfağı geliyor.
Osmanlı döneminde özel günlerde,
kutlamalarda, bayramlarda özellikle
Ramazan ayında sofralardan eksik
olmayan içecek kesinlikle şerbetlerdi.
Çeşitli meyvelerin toplanıp suyunu
sıkılması esasına dayanan şerbet, birçok
şifalı bitkinin, baharatın ve aroma verici
tatların karıştırılmasıyla elde diliyor.
En yaygın olarak elma, nar, kızılcık,
koruk gibi meyvelerin suyundan elde
ediliyor. Gül,amber, karanfil gibi aromalar
kullanılarak hoş kokması sağlanır ve
çeşitli baharatlar karıştırılarak
tatlandırılırdı.
Şerbetler, bir şifa içeceği diye de bilinirdi.
İçerdiği baharatlar ve meyve özleri ile
birçok hastalık için rahatlatıcı olduğu
bilinmektedir.
Genellikle soğuk servis edilen şerbetler
Osmanlı döneminde kışın saklanan karlar
yardımıyla soğutulur ve sıcak yaz
günlerinde içilirdi. Ramazan sofralarının
vazgeçilmezi olan şerbetler, saray
mutfağından eksik olmaz ve iftar
sofralarını süslerdi.
Sultanın sofrasının olmazsa olmazı
şerbetler aynı zamanda misafirlere ikram
edilmek üzere her zaman mutfakta hazır
bulundurulurdu.