ABD ordusunda roketler üzerinde deneyler yapan E. Murphy, insan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu. Pilotların üzerine takılacak 16 sensör ile bunu yapmayı hedefleyen Murphy, teknisyenlerden birinin 16 sensörü de yanlış takmasından esinlenerek 1949 yılından sonra Murphy Kanunları olarak bilinen kanunları bir basın toplantısı ile açıkladı. Murphy, “ters gidebilecek her şey ters gidecektir” diyerek kanunlarının temelini atmış oldu. O günden itibaren Murphy Kanunları, hataları önleme stratejisi olarak kullanıldı. Kanunlar kimilerine göre espri yüklü gelse de ciddi bir temele sahiptir. Bunlardan birkaçını kesinlikle siz de biliyorsunuz.

 

Örneğin, trafikte şerit değiştirdiğinizde vazgeçtiğiniz şerit akmaya başlar. Otomobilinizi yıkadığınızda yağmur yağar, nasıl olsa yağmur yağar dediğinizde de günlerce kirli otomobille dolaşmak durumunda kalırsınız. Ekmeğe reçel sürdüğünüzde yere düşürmemeye çalışın. Yere düşerse halıya reçelli taraf denk gelecektir. Kaputun altında otomobil motoru tamir eden kişinin elinden düşürdüğü tornavida, motorun en olmadık yerine kaçar. Özetle, bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar veya felaket doğuracaksa, kesinlikle bu olasılık gerçekleşir.

 

“Peki tüm bunlardan bana ne” diyenlerimiz olabilir. Ancak bunca yıldır mühendislik alanında sıkça kullanılan kanunlar dizisinden vazgeçilememişse bize de bir şeyler söylemek düşecektir elbette. Bir işe başlarken olası tüm kötü sonuçların farkında olmak, hata yapma riskini en aza indirir. Hataları önleme stratejisi, kötüye hazır olma stratejisidir de. Eğer kötüye hazır olunursa bunun bile bir değeri vardır. Günümüzde teknoloji şirketlerinin pek çoğu Murphy kanunlarının farkında ve özümsemiş durumda. Olası tüm kötü senaryoları yönetmenin normal senaryoları yönetmeden daha önemli ve kazanç getirici olduğunu düşünen teknoloji şirketleri, hata yapmayı değil ama olası hataları bilmeyi daha çok benimsiyorlar.

 

Bence Murphy kanunları, yanlış yapmamamız için bizi bilgilendirmeye çalışan bir çeşit mesaj. Bardağın boş tarafını görüyorsun diye bir arkadaşımıza kızabiliriz belki. Ama bardağın boş tarafını görüp, sonuçlarını biliyor ve önlem alıyorsak, işte Murphy kanunlarını gerçekten özümsemişiz demektir.

 

Amerikalılar, başlarına aksilik geldiğinde “Murphy iş başında” derler. Günümüz iş güvenliği kurallarının temelleri de yine Murphy’nin eğlenceli kurallarından çıkmıştır. Bir işe girişmeden B planımızın olmasını da bize öneren Murphy kanunlarıdır. “Kötüyü çağırma, ya da evrene kötü mesaj gönderme güdüsü” ile farklıdır. Murphy’nin anlatmak istediği, olabilecek yanlış olasılıkların farkında olmaktır.

 

Üniversiteyi kazanan gençlerimizi tebrik edelim. Kayıtlar başladı. Bu da sonuçta bir işe başlamak ve girişmek ile alakalı. Murphy’nin bu stoacı felsefesinden esinlenen kanunlarını benimseyen her birinci sınıf öğrencisi, mezun olduğunda bambaşka biri olabilir.