Karşılaştığımız güzelliklerden tedirgin olmamıza sebep olacak kadar ne yaptılar bize..?

TOGG kelimesini duyunca alerji olup konuyu değiştiren, “bütün parçaları yabancı neresi Türk bunun” diyen ve son olarak da fabrika açılışına katılmayacağını deklare eden siyasetçileri duyunca aklıma bu cümle geldi.

TOGG ülkemizin son zamanlarda ürettiği teknolojik araçlardan ve pek çok alandaki diğer başarılarından sadece bir tanesi. Onu anlatmaya gerek yok. İşgücü arzına katkısı, her yıl Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’ya yapacağı katkılar, çevreyle dost bir ürün üretilecek olması…Hangisini listeye koyabilirsiniz ki? Volkswagen Manisa’dan vazgeçince üzülmüştük. Belki de Türkiye’nin TOGG’unun gölgesinde kalınacağı düşünüldü. Halbuki onca devlet desteği kendilerine deklare edilmişti. Türkiye risk primi CDS’lerin de düşmeye başlamasıyla belki pişman olunur da inşallah Volkswagen’i de yakın zamanda Manisa’da görebiliriz. Volkwagen deyince aklıma kendi kullandığım Bavyera’lı Alman otomobili geldi. Geçenlerde kış lastiği taktırdım ve lastikler çıkınca eğildim süspansiyonlarına baktım. Oradaki yazıya takıldı gözüm: “Made in Hungary”. Çıkan yaz lastiklerine baktım: “Made in Poland”. Artık dünya küresel bir köy. Nerede ucuz hammadde, nerede ucuz işgücü var sermaye oraya kayıyor. İzlanda’da tarım neredeyse yok. Altı ay kış 6 Ay yaz. Oturup birbirlerine mi bakıyorlar? Balık satıp tarımsal ürün ithal ediyorlar. Uzun lafın kısası. Bazı parçaların yabancı olması gayet doğaldır ve benden söylemesi “bu mantık her halükârda sınıfta kalır.”

Siyaset stratejilerinden pek anlamam ama bugünlerde tünelin sonunda TOGG farlarını yakmış bizi beklerken hâlen eleştirenlerin savunduğu görüş, hangi görüşse bence seçmen ve oy kaybettirir.

Cumhuriyetimizin 100. Yılına gelene kadar çok badireler atlatıldı. Yokluklar içindeki bir ülkeyi Atatürk ve silah arkadaşlarının başlattığı ilerleme hareketi ile ayağa kaldırıp bugünlere eriştirebildik. “Devrim” arabamızı görmedim, o tarihi yaşamadım ama TOGG’un keyfini sürüyorum. Bugün alerji olup konuyu değiştirdin diyelim. 20-30 sene sonra torunun kucağına oturdu, hararetli hararetli TOGG’un kuruluş tarihçesini senden dinlemek istiyor. O an hissedeceğin kötü duyguyu düşün ve işte bugün ona göre davran.

Elbette herkesin bir dünya görüşü var ve olmalı da. Ama bu güzelliklerin keyfini çıkarmaktan kendinizi alıkoymayın derim.

Türkiye belki 100 sene önceki kurtuluş mücadelesinde bu kadar popüler olmuştu şimdi yine popüler oldu. Köy kahvesinde köşede oturmuş sessizce bekleyen “hasta adam” bence yerini oldukça sağlıklı ve üretken bir adama bıraktı. Batılıların “hasta adam” diye tabir ettiği ülke ne yazık ki yok artık… Ancak ülke içinde pek çok hasta adam var.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene. . .