Futbol kamuoyu, genç oyunculara bayılır. Her hafta aynı takım tertibinin arasına olmadık bir zamanda eski adıyla PAF (profesyonelliğe aday futbolcu) takım olan, şimdilerde U20 U18 gibi değişik adlardaki takımların olduğu rezervlerden bir futbolcu koydun mu tüm gözler o çocuklarda olur. Bu tür futbolcuların hataları dahi alkış alır seyirciden. Kart cezalılarının bol olduğu ve sakatlık yaşayan takıma takviye amaçlı yapılan bu işlemde, umut vadeden genç olarak oyuna girip de birkaç vale attıysa, o hafta gazetelerde boy boy fotoğraflarının görülme ihtimali vardır bu kardeşlerimizin.

Bursaspor’un bu ligin başından beri oyuna genç olmayan birini sokma ihtimali hiç yoktu, devre arasında transfer tahtası açılsaydı belki bir umut olabilirdi o da olamadı. İşte bu nedenle, küme düşmesine kesin gözüyle bakılan Bursaspor, bana göre futbol kamuoyunda gündem yarattı.

Şutu çektiren, ikili mücadelede ayakta bırakan kas sistemidir. CR7’yi gol sevinçlerinde zaman zaman bacak kaslarını gösterirdi. Roberto Carlos’un o fizik kurallarını alt üst eden frikik golünde kameralar baldırlarını gösterdi durdu. Olay budur.  Ben gelişim çağındaki Bursaspor’lu futbolcuların 6-7 aydır büyüdüğüne ve kaslarının da geliştiğine şahit olmaktayım. Bursaspor’lu genç futbolcuların bu gelişimi sürmeye devam edecek. Ayrıca çok şanslı olduğumuzu söyleyebilirim zira Süper Lig görmüş ve benzer mali sorunları yaşayan Eskişehirspor, Balıkesirspor gibi takımlarda bu kadar yetenekli bir altyapı oluşmamış; ya da yeteri kadar önem verilmemiş olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle kümede kalıp, biraz daha şans yardım eder de play off u zorlarsak, bu gençlerin, kamuoyunu meşgul etmeye devam edeceğini söylemek yanlış olmaz.

Erzincanspor galibiyetiyle beraber üç haftada üçte üçlük bir istikrar süreci oluştu. Lig başından beri olmamış bir şey. Özer Hurmacı’nın getirdiği önemli bir katkının yardımlaşma olduğunu görüyorum. Son dakikalarda oyuna giren Özer Hurmacı’nın da Bursaspor’tarihine geçtiğini söyleyebiliriz. Dünya Futbolundan çocukluğumda Liverpool’da izlediğim Kenny Dalglish’in böyle bir hüviyeti vardı.

Maça gelince, hemen hemen tüm futbolcuların vasatın üstüne çıktığını ve görevlerini yerine getirdiğini görüyoruz. Furkan Emre’nin kafa golü konuşuluyor, ama ben onun tırnağa gönderdiği uzun toplarını da çok özlediğimi söylemeliyim.  Berat’ın gol vuruşlarındaki başarısına Karaca’yı da getirebilmeliyiz. Kubilay’ın istikrarına Hasan Ayaroğlu’da dahil oldu.

Tüm bunları üst üste koyduğumuzda başka takımlarda bu yaş grubunda 5-10 Milyon Euro civarında 1-2 futbolcu olurken; seneye lig başladığında Bursaspor’da bunlardan 10-15 tane olacak. Üstelik tüm sezon maça girmiş oyuncular bunlar.

Kıasaca gündem Bursapor olmaya devam edecek.