Bursaspor’un borcu dillere destan. Kurban Bayramı ve buna bağlı kısa yaz tatilimde Bursaspor’dan bilgi almak isteyen dostlarımız akrabalarımız beni bol bol sıkıştırdı. “1 Milyar TL’nin üzerindeki olan borç, çeşitli feragatlerle bir miktar azaldı ama ben de net borcu bilemiyorum” diye yanıtladım. Yeni yönetimin bu kadar parası yok, bunu biliyoruz. Ancak “bu borç bizim borcumuz değil. Eski yönetimlerin borcu” diye bir açıklama geldi yönetim kanadından. “Bunun üzerine gideceğiz ve hukuk mücadelesi başlatacağız” diye devam etti. Ben son derece olumlu yaklaşıyorum bu çabalara. Ancak gerçekte durum ne?

Yeni spor yasası “Spor kulüplerinin yöneticileri, mevzuat ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kasıtlı olarak veya ihmal ettikleri taktirde, doğacak zararlardan müteselsilen sorumlu olacak” hükmüne sahip bir yasa. Buradan bakıldığında yönetimin ilk atağı mantıklı gibi görünüyor. Ancak yasanın yürürlüğe girdiği tarih önemli. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonraki borçları kapsar. Bu nedenle yönetim beyhude bir fikrin peşinden gidiyor olabilir. Çok deneyimli hukukçularla belirli bir yere kadar gelinebilir mi bunu zaman gösterecek. Ancak yabancı uyruklu sporcuların sorunları bizim spor yasası ile çözüme kavuşturulamaz. FIFA, UEFA ve nihayetinde CAS kararları son sözü söyler. Dolayısıyla hukuk yoluyla ilerlemek, yabancı uyruklu sporcuları çıkardığımızda belki borcun yarısını silebilir.

Bir de şu fikir var: “Amatöre düşerse tüm borçlar silinir? Oradan geri geliriz.” Bunun da Türk Hukuk sisteminde yeri yok. Ayrıca niye bunu hedef olarak belirleyelim ki? Bursa’da belirli bir güruh kolay yoldan bunun peşinde sanırım. Bölgesel Amatör Lige düşüp kapatılan kulüplerin sayısı azımsanmayacak kadar çok. Bir de spor dışı devlete, şahıslara olan borçlar ve vergi borçları, değil amatör kümeye mahalle futbol takımına dönüşseniz bile peşinizi bırakmaz.

Kulüpten ayrılan as futbolcularımızın arkasından el salladık. Geriye geçen sene bolca ilk 11 gören gençler kaldı. Bu yazı çok iyi değerlendirmeleri gerekiyor diye yazdık durduk. Tek umudumuz onlar.

Peki neden umudumuz yönetim olamıyor? Başta da yazdığım gibi hukuki bir projeyle başladılar ama bunun tutmayacağı belli. Acil eylem planı diye bir durum yok. Örneğin Bursaspor gönüllüsü 500 bin kişi bulunabilir. İlçeleri de katarsak bu sayı 1 Milyonu bulabilir. Maharet bu 1 milyon kişiye ulaşmakta. Şehrin ileri gelenlerini arkanıza alarak, politikayı siyaseti de kenarda tutarak bu 1 milyon Bursaspor gönüllüsünden 500 TL isteseniz seve seve verir. İkinci taksit ligler başladığında üçüncü taksit liglerin ikinci devresinde deseniz seve seve destek oluruz. Bunu ister kulüp üyeliğini yaygınlaştırarak yapın ister eşya piyangosu ile yapın ama bir mücadelenin içine girin lütfen. “Bursa Şehri kulübüne destek olmuyor” diye kuru kuru hayıflanacağımıza, siz yeni yönetim olarak bir “Bursaspor Kalkışması” bir inisiyatif alın ve kampanya ortamı yaratın. Gönüllülere ulaşmadan, klima altında serin serin çalışmalar yaparak bu işin olamayacağı açık.