Bursaspor’un uzun ve acılarla dolu aradan sonraki ilk rakibi Amedspor. Hem geçmişten gelen sıkıntılar hem de Bursaspor’un hala küme düşme potası civarında olması sebebiyle maçın önemi büyük. Bu mühim maçın şifrelerini Amedspor’un yenildiği son maçı (Arnavutköy maçı) izleyerek ortaya çıkarmaya çalıştım.

Amedspor’un en önemli şifresi yüksek fizik kapasitesi. Bizim Kubilay tarzında 6-7 oyuncusu var. Maalesef ki Enver Cenk Şahin tarzında da 2-3 futbolcusu var. Bu demek oluyor ki bizden oyuncu kalitesi ve tecrübesi açısından üstünler. Toplanan puanlardan da bu belli. Ancak oyuncu kalitesi her zaman galip gelecek diye bir kaide yok futbolda. Son Dünya Kupası’nda Arjantin’in S. Arabistan’a yenilişini hatırlayalım.

Birkaç oyuncuyu mercek altına aldım. Lakin sakat ya da cezalı olup olmadıklarını bilmiyorum. Amedspor’lu Mansur bizim Enver Cenk Şahin gibi bir oyuncu. Defansın arkasına sarkabiliyor. Oynarsa bu oyuncuya özel önlem alınmalı. Oğuz Çetinkaya solda hızlı ve tecrübeli Serdar ile uyum içinde. Sağ kanatta da Raşit etkili. Uzun toplarla bu iki kanat çoğunlukla iyi çalışıyor.

Amedspor’un en önemli zaafı bence Defansta Eyüpcan Delibalta’nın uzun boylu olması sebebiyle hızının sınırlı oluşu. Birebir de çok rahat geçilebilecek bir oyuncu. Lakin orta sahada ve defansta yukarıda bahsettiğim gibi fizik kapasitesi güçlü ve ayağa oynayan futbolculara sahipler. Bize korner atılırken ceza sahamız kulelerle dolabilir. O nedenle bu haftayı bol bol korner çalışarak geçirmemiz lazım. Tersi durumda, korner atarken de ceza sahasına orta yerine paslı kornerler kullanılabilir. Ya da ön direk çalışması ile aşırtma vuruşlarla defansı şaşırtmalıyız. Aksi halde bu fizikli defansın arasında topla buluşmak neredeyse imkansız.

Maçın şifresi kesinlikle oyunu tutmak değil bence. Bir yerlerde bekleyip ağır kalınması halinde işimiz zor. Peki nasıl yenilir bu Amed? Ben tatlı sert futbol ve savaşarak diyorum. Akılcı faullerle yoran bir futbol oynamalı, ama enerjimizi de idareli kullanmalıyız. Yoran futbol yorucudur. Amedspor’un yılması ve yorulması gerekiyor.

Ben çok büyük bir taraftar kitlesi bekliyorum. Fakat bu taraftarın akıllı olması ve Amed ataklarına ıslık ile karşılık vererek “buradan çıkışın olmadığını” lafla değil baskıyla göstermemiz gerek. Bir tür basketbol maçı gibi savunmaya geçtiğimiz esnada tribünler ses tonunu aşırı yükseltmeli. Diğer maçlarda gördüğüm şarkılar-türküler inanın fayda sağlamıyor, itici güç olamıyor. Öyle bir birliktelik olmalı ki Bursaspor’un arkasında bir rüzgar olduğu hissedilmeli. Ne yazık ki gelebilecek goller ile de asla tribünleri kapattıracak bir tepki ya da taşkınlık oluşmamalı. Bizim çok daha önemli maçlarımız olacak.

Sakin düşündüğümüzde hakikaten bu sadece 3 puanlık bir maç.