Bursaspor’un Menemenspor’a attığı gol bana göre altın gol niteliğindeydi. Genellikle kupa maçlarında görmeye alıştığımız bu uygulamayı kimisi beğenmedi uygulama “gümüş gol”e döndü falan ama bizimkisi tam bir altın goldü gerçekten. Altın gol, kısaca “geri dönüşü olmayan, telafisi mümkün olmayan gol” demek yani. Eleme maçındaysanız maçı bitirir, kupa finalindeyseniz kupayı elinize hemen veren gol. Peki neden altın gol?
Deplasmanlarda sıfır çeken, kendi sahasında da bir ileri bir geri vites yapan Bursaspor’a sadece üç puandan daha fazlasını getirdiği için altın gol. Umutları gelecek haftalara taşıdığı için altın gol. En azından bir play-off hak eden, kafese kıstırılmış Bursaspor taraftarı için altın gol. İsmail Hoca’yı rahatlatan, sadece Enver’e muhtaçlığımızı (Enver’e de asla lafımız yok tabiiki) azalttığı için altın gol. Dolayısıyla bahanemiz çok.
Liderlik hesapları içerisinde olan takımlarla hakikaten maddi ve manevi farkımız büyük. Önce bunu bir kenara koyup düşünmeli ona göre kritize etmeliyiz. İç saha dış saha demeden bu rakiplerden puan ya da puanlar kopartmamız bence büyük başarı. Kötü bir Erokspor mağlubiyetimiz var örneğin. Faciadan dönüldü diyebilirim. Ancak Menemen gibi pek hevesi kalmayan, ormanda kendi halinde dolaşan, su içmek için göle gelen takımları dişine geçirebilir timsah. İsmail hocanın da tavrı tam bir timsah tavrıydı. Sadece gözleri suyun dışında, sessizce maçı izledi, oyunu iyi tuttu, sona doğru dişini bir kere geçirdi ve bir daha bırakmadı.
Devreye kadar beş maç var bunlardan üçü Menemen maçı gibi geçebilecek türden. Ancak diğer ikisi için korkularım var. Birisi Isparta diğeri Şanlıurfa maçları. İki takımın da amacı farklı. Isparta dişimize göre ama gölde timsah olduğunu biliyor. Fazla yaklaşmayacaktır. Oyun planını buna göre kurgulamalıyız. Şanlıurfa maçına gelince. Evde oynayacak olmamız bizi yanıltmasın. Bu maç neden bir “deplasman” gibi düşünülmesin? Sabır… Sabır… Sabır... Şanlıurfa maçının da şifresi bu olur. Geriye kalan üç maç, yukarıda bahsettiğim gibi timsahlık maçlar.
Yüreğinize sağlık çocuklar. Altın golle bizi çok fazla umutlandırdınız. . .
