Olaylı Amedspor maçı sonrası ilk karşılaşması merakla beklenen Bursaspor’un “Amed’i acaba metazori yoluyla ya da seyirci baskısıyla mı yendi” sorusunun da yanıtı verilmiş oldu. Ligin ilk yarısındaki Bursaspor-Erokspor maçını hatırlarsanız ne demek istediğimi anlarsınız. O Erokspor maçı öyle bir maçtı ki hatırlamak dahi istemiyorum. Belki de ilk defa “hakem bu maçı bir erken bitirse ne iyi olur” fikri geçti aklımdan. Yediğinin üç mislini kalecimiz Canberk kurtarmıştı. Üstelik, rakip takımın şanssızlığı, bizim şansımız olmuştu. Aşırı üzgün söylüyorum 8-9 gol yenebilirdi. O günü çok iyi hatırlıyorum, Erokspor’lu futbolcular da “böyle sahayı bir daha göremeyiz, ortam mis” minvalinde saldırdıkça saldırmıştı Bursaspor lu gençlerin üzerine.

Cumartesi 14:00’te Esenler Erokspor deplasman maçına, birinci yarıdaki takımdan farklı bir takım gelmişti sanki. Kaleci Deniz’in basit hataları yüzünden yenen goller olmasa daha ilk yarıda kopup gidecek bir maç olabilirdi. Bu noktada şunu söylemeden edemeyeceğim ki eğer sakatlık ve form durumu yükseldiyse Canberk kalede düşünülebilir. Deniz çok fazla kurtarışlar yaparak, aşırı motivasyonlu maçlar oynadı ve nihayetinde o da etten kemikten yaratılmış bir varlık sonuçta. İkisi de birbirinden kaliteli kalecilerimiz var ve ikisi de değişken olarak kullanılabilir. Ancak maçın başında konsantre olamamış bir Deniz gördük sahada.

Sosyolojik değil ama “teknik” açıdan çok büyük kelam edeceğim: 2-0’dan 2-2’ye getirilmiş bir oyun ve şampiyonluğu kesin görülen Erokspor karşısında yakalanmış beraberlik, Amedspor’dan alınan üç puandan daha değerli. “Yok artık” diyebilirsiniz. Lakin bu “kendinden emin” oyunun sürdürülmesi halinde, önümüzdeki 3 maçtan 9 puan çıkarılması hayal değil.

Büyük abilerin döndüğü, tüm hatlarda diri, rakibine boş alan bırakmayan ve ne yaptığını bilen Bursaspor’lu gençlerin artık hedefi başka olabilir.

Diğer bir ifadeyle, 2. Lig Beyaz grupta kartlar yeniden dağıtılıyor.