Borsa oynamanın yaşı kanunlar izin verse ilkokula kadar düşecek. Zaten ilkokul çağında iddialaşmalar adı altında kumar yaşı başlamış durumda. Gençler kolay yoldan para kazanma hayalleri ile kendilerini borsanın içinde buluyor. Aldıkları maaşlar hayat standartlarını karşılamadığından boş hayaller peşine düşmeleri de çok kolay oluyor. Ellerinde aileden kalma ufak bir birikimleri de varsa araba , arsa ,ev vs. onları da satıp borsada ikiye katlama umutları doğuyor. Belki bu yolla çok nadir zengin olan vardır ben denk gelmedim. Bildiğim bir gerçek vardır: Zengin her daim zengindir, fakir de daha da içerdedir. Borsa da yine zenginlerin elinde yönetilen bir paravandır. İstedikkeri zaman indirip çıkarırlar. İndirirken fakiri batırır, kendilerini yükseltirler. Bu değişmez gerçektir. Borsanın diğer adı kumardır. Kumar da genellikle yüzde yetmiş şans işidir. Kalan yüzde otuz da akılcı tahminde bulunmak, işi iyi bilmek, elinde kaybettiğinde hayatını mahvetmeyecek yeterli paranın olması şart. Riske atılarak harcanan kazancın da senden başka ailenin de hakkını gasp etmeye kimsenin hakkı yoktur.  

" Şansımı deneyeceğim " derken elindekileri de kaybedenleri; evsiz , işsiz, çevresiz  kalanları gördüm. Yıllarca çalışmış, emekli ikramiyesini borsada sıfırlayanları da duydum. Ailesini işini kaybedenlerine de  denk geldim, çalıştığı iş yerinde müşterilerinin parası ile borsada kaybeden mali müşaviri de... Arkadaşından borç alıp hem kendini hem onu batıranı hiç unutmam. İyi umutlarla yola çıkıp, hüsrana uğramak, insanın başına gelebilecek en acı tecrübe oluyor.  Geç de olsa şansını  kumarla değil  çalışarak  kazanmayı, kumar oynayarak gelecek inşa edilmeyeceğini  fark ediyorlar. Bunu fark edenler de kumarda kaybedip ucuz atlatanlar oluyor. Büyük kayıplar verenlerin geri dönüşü olmuyor, yapılan son pişmanlıklar hiçbir şeyi geri getirmiyor. Elindekini kaybettin mi yerine ya çok zor koyarsın, ya da hiç. Sahip olduklarına sahipken, değerini bil, sahip çık.  Sonra sahip çıkmasını çok iyi bilenler çıkar.

Saygılar