2023-2024 eğitim öğretim yılına bakan değişikliğiyle başlayan milli eğitim bakanlığı maalesef yenilik adına atılan adımların pek çoğu kafa karıştırmak tan öte gidemedi.  Okullardaki idarecilere resmi yazılar tebliğ edilerek değişimlerin uygulayıcılar tarafından anlaşılması sağlandı ancak vatandaşların değişimler konusunda hala kafaları karışık. 

En basit tabirle ortak sınavlarla ilgili örmek sorular yayınlandı.40 sorunu içenden on tanesinin sorulacağı gibi bir durum söz konusu. Bu öğrencileri kolaycılığa sevk eden bir tutumdan başka bir şey değil. Bakanlık resmen öğrenme kavramını değiştirerek benim istediğimi öğreneceksiniz der gibi bir tavır takındı.

Kıyafet konusunda önlük zorunluluğu getirilmesi kılık kıyafet yönetmeliği durukken resmen öğretmenlerin haklarının gaspından başka bir şey değil. Kıyafette birlik sağlamaksa bu hedefi bulacak bir uygulamadan daha çok ayrılıkları körükleyecek bir uygulama olarak karşımızda duruyor.

Seçmeli derslerdeki değişiklikle birlikte bütün okulları imam hatip statüsüne getiren uygulamada okullarımızı matematik ve fen bilimlerinden uzaklaştıran bir uygulama olmaktan öte gitmeyecektir.

Diğer bir uygulamada okulların tür değişikliği yapılmasıdır.  İstenirse normal ortaokul ya da liseler imam hatip ortaokulu ya da lisesi haline gelebilecektir. İmam hatip deyince bazıları imam hatip okullarına karşı olduğumu düşüne bilir imam hatip okullarına karşı değilim. Bu günkü imam hatip okulu anlayışına karşıyım. Gerçekten imam hatip okullarının başarı isteniyorsa eski modele dönülmelidir.  Ayrıca okul müdürlerinin üst yöneticilere yaranmak adına aldıkları kararlarla açılan imam hatip okulları halkın ilgisini çekmemektedir. Büyük bir çelişkide imam hatip okullarını savunan insanların çocuklarını imam hatibe göndermek yerine kolejleri seçmesi de işin tuzu biberi olmaktadır.

Okul türlerinin değişimde normal bir okul fen lisesine dönüştürülebilir. Ben bunda karşıyım.  Okulların genel donanım araç gereçleri fen lisesine uygun olsa bile öğretmenlerin fen lisesi öğretmeni olabileceğini sanmıyorum.  Eskiden fen lisesi öğretmenleri atama ile değil sınavla belirlenirdi. Her öğretmen fen lisesinde öğretmenlik yapmamalı. Bunun yanında okulların fiziki şartları. Araç gereç ve donanımlarının da uygun olduğunu düşünmüyorum.

Türkçe dersinin baraj olması bir açıklamada takdir teşekküre etkili derken diğer bir açıklamada sınıf geçme şartı olarak söyleniyor. Bu konu dada vatandaşın kafası karışmış durumda. Ara tatil bilmeceleri almış başını gidiyor. Bakan bey velilere soracağız diyor. Sonuç ne olacak söyleyeyim vatandaşa kalırsa ara tatiller kalkmalı. Çocukları dünyaya getirmekle analık ve babalık görevleri bitmiş anlayışındaki veliler tatillerde çocukların evde olmasından rahatsızlık duyuyorlar. Pek velilin şu okullar açılsa dediğini duymayan yoktur.

Velilerle iş birliği ebetteki eğitim vazgeçilmezidir. Ancak pedagogların vereceği karaları velilere sormak eğitimi daha da karmaşık hale getirecektir. İşin aslı eğitimde milli olmayan anlayışın terkedilmesi gerekir. Çocuklarımızı deneme tahtası gibi görmekten vazgeçilmelidir. Her bakan   geldiğinde sistemle uğraşmaktan vazgeçilmelidir.