Türk halkı Yafesten, Alınca Han'a kadar  Tanrı'nın birliğine inanarak yaşadılar. Alınca Han'dan sonra Tanrı unutuldu, bütün memleket kafir oldu. Kara Han'ın dünya güzeli bir oğlu oldu ve üç gün anne sütü içmedi.Her gece de annesinin rüyasına girip; "Hak dine gel! Gelmezsen  sütünü emmem" derdi. Anne dayanamayıp Tanrı'nın birliğine iman etti ve oğlu sütünü emmeye başladı. Annesi iman ettiğini  herkesten sakladı. Babası Kara Han oğlunu meclise getirip "Bu çocuğa  ne isim vereceğiz?" diye sorduğunda, Beyler cevap vermeden bir yaşında  olan çocuk dile gelip; "Benim adım 'Oğuz'dur" dedi. Herkes şaşkın! Görülmemiş bir olaya sahip oldular. Oğuz; uzun ömürlü, ulu devletli, bahtiyar ve geniş  bir ülkeye sahip olmuştur. Kara Han; oğlu Oğuz'un  karılarına, kendilerini neden sevmediğini sordu. Büyük gelin, " Oğlunuz bir Tanrı var dedi bizi o yola götürmek istedi. Biz kabul etmedik. Üçüncü karısı kabul ettiği için onu çok sevdi" diye cevap verdi. Kara Han beylerini toplayıp oğlu Oğuz'un avda öldürülmesine karar verdi. Oğuz'un küçük karısı ona haber gönderdi. Oğuz da  kendisini sevenlerle  birlikte babasına savaş açtı ve kazandı, babasının tahtına oturdu. Milletini hak dine davet etti. 72 yıl  Moğollar ve Tatarlar ile savaştı. 73.senesi hepsini hak dine aldı. Yeryüzünde ilk mümin ve muvahhit  "Türk Oğuz Devletini" kurmuş olan Oğuz Han, Doğu Batı, Kuzey ve  Güney istikametinde bir çok seferler yapmış ve almış. İç Asya'da, Doğu'da, Büyük Okyanus ve Batı'da; Akdeniz'in Doğu sahilleri, bugünkü Şam ve Kudüs de dahil Nil Nehri  ve Yemen'e kadar hakim olmuş, geniş iman ve kültür coğrafyasında bir büyük "Barış İmparatorluğu" kurmuştur. Oğuz Han fetihleri sırasında Hz.İbrahim'le karşılaşmış, onun tebliğ ve irşadı ile "Haniflik" dinini kabul etmiş ve Hz.İbrahim, Oğuz Han'ın kızı Kantura Hatun'la evlenmiş ve bu evlilikten yeni bir Türk nesli ortaya  çıkmıştır. Kuran'ı Kerim'in birçok ayetlerine konu olan Zül-Karneyn'in şahsiyeti yeni bir aydınlığa kavuşmuş ve Allah'ın yüksek iltifat ve teveccühüne mazhar olan bu cihan fatihinin "Oğuz Han" olduğu anlaşılmıştır. Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez. Ara sıra Atalarımızın gücünü kuvvetini okuyup kendilerinden ilham alalım, damarlarımızda ve ruhumuzda onların varlığını hatırlayalım.  Atalarımızın eski güç ve başarıları ile gurur duyalım. Saygılar