Bilim insanları; gittikçe artan nüfusun ve küresel ekonominin sonucunda dünyanın sonunun kötüye gittiğini belirterek, böyle çöküş durumunda ayakta kalabilecek en güvenli bölgeler olarak Yeni Zelanda, İzlanda, İngiltere ve İrlanda ile Avustralya’nın Tazmanya eyaletini sığınılabilecek güvenli bölgeler olarak belirlediler. Yeni Zelanda'nın teotermal ve hidroelektrik enerjisine, bol tarım arazisine ve nüfus sayısının az oluşundan dolayı birinci sırayı aldığı belirlendi. Düne kadar Türkiye’nin de bol tarım arazileri, az nüfus sayısı varken birden dışarıdan alınan göç sayıları  karşısında, bugün geldiğimiz nokta, küresel ısınma da bir çöküşe karşı daha dirençli olacak gücümüzün kalmayışı oldu. Diğer ülkelerde şimdiden bu olası durumlara karşı gıda yetiştirme, sınırlarını istenmeyen kitlesel göçlerden koruma, elektrik şebekeleri ve bazı üretim yerlerini arttırarak  önlemler almaktalar. Bunu adalar ülkesi ilk sırada başarmış durumda. Sustainability dergisinin yayınladığı bir yazıda; Milyarder olanlar şimdiden kendilerini  ve ailesini korumak, kıyamete, küresel ısınmaya karşı hazırlık olarak en güvenli bölge seçilen Yeni Zelanda’dan sığınaklar için arazi satın aldıklarını açıkladılar. Bu bölgelerin ikliminin ılıman olması güvenli bölge seçilmesini sağladı. Bu nedenle de Büyük ada ülkelerinin liste başı çekmesi, normal Endüstriyel uygarlık, insanlık için anormal bir durum haline geldi. Büyük küresel gıda kayıpları, bir finansal kriz ve bir pandeminin daha gelebilecek olması, yine mümkün olabilir  hazırlığında olmalıyız. Gerçekleşmemesini ise büyük şans olarak görmeli, şans fakirlerden, yoksullardan yana demeli. Dünya ya her gelen Milyarder ailenin çocuğu olarak gelemiyor. Zengin olmak da herkesin şansına göre değil. Orta gelirli halkın Yeni Zelanda’dan arazi alabilmek şöyle dursun, ucuz satan marketlerden gıda stokları bile yapamaz haldeler. İhtiyaçlarını almada bile zorlanırken, stop yapmakta hangi Orta  gelirli vatandaşın harcı olabilir. Sözün geldiği noktada burası ya: - ‘Derin bir  âh’ çekip, - ‘Milyarder olmak vardı ya’ demeli ki ruh halimize ve nefsimize iyi gelecek, motivasyon edici bir kelime olsun! Tıpkı benim, beni kandırdığı gibi çok kullanırım bu kelimeyi. Hayatı böyle küçük espirilerle canlandırmak da lazım. Saygılar...