Evladını evlendirmek baba için bilemem ama anne için hem gurur, hem onur, hem hüzün, huzur, neşe, mutluluk, durgunluk hepsi bir arada karışık duygular. Güzel yanı daha ağır basıyor ona söylenecek söz yok da siz karakter bakımından duygusal bir ruha sahip iseniz o zaman  işler zor işler. Yeni bir yaşam tarzı sizde biraz kaygı ve endişe yaratabilir. Evlenen evladınız kadar heyecan yaşayabilirsiniz. Herşey aklınız da olumsuz düşüncelere yol açabilir. "Acaba yolunda gitmeyen, aksi birşeyler yaşanabilir mi?" diye stres üreticisi olabilirsiniz. Davetiye listesini hazırlamak, unutulan,akıldan kaçan varmı diye tekrar tekrar kontrol etmek, alınacaklar, verilecekler, ikramlıklar derken ömrünüz boyunca yaşamadığınız gerçek yorgunluğun ve stresin ne demek olduğunu çok iyi anlayabilirsiniz.

Bu kadar yorgun bitkin temponun içinde bir de evladınız gelip de "Biz küstük, konuşmuyoruz, ayrıldık" dediği anlar da dünya başınıza yıkılır gibi oluşu da ayrı bir şok. Gerçi zaman içinde herşeye karşı hazırlıklı olmayı, bütün sorunlarla baş etmeyi öğrenebiliyorsunuz. Çocuklarımızdan "Fırtınasız Evlilik" beklemek hoş olurdu ama mümkün değil. Evlilik bir geminin limandan ayrılıp hedefe doğru yola çıkması gibidir. Yola çıkarken fırtınalar olacak, çeşitli zorluklar olacak. O zorlukları nasıl aşacağını gençlerin bilmesi için  devreye yapıcı olarak büyüklerin girmesi  uygundur.  Sorunlar büyümeden kolay aşılır. Bu hastalıklara karşı önlem almaya benzer. Kişi bağışıklık sistemini güçlü tutarsa, mikropla karşılaştığında vücudu direnir ve hasta olmaz, kıskançlık ve kriz durumunda da taraflar başa  çıkmayı  ve sağlıklı bir şekilde çözüm üretmeyi bilirse sorun büyümeden kendiliğinden yok olur.Kişinin kendisinin ne yapması  gerektiğine  bakmadan, karşı tarafın ne yapması, nasıl olması gerektiğine bakarsa, evlilikte ilk hayal kırıklığı kısa zamanda yaşanır. Bunun için kişi evlilikte önce kendini tanımalı, sonra karşı tarafı tanımalıdır. İnatçılık ve bencillik evliliğin düşmanlarıdır. Çocuklarımızdan bu duygularına dikkat etmeleri için sık sık uyarıda bulunabiliriz. Evliliğe adım atacak gençler, bizim geleceğimiz,  toplumun en küçük yapısı kabul edilen Aile kurumunu oluşturacak bireylerdir. Aileleri olarak her daim arkalarında olduğumuzu hissettirmek bizim görevimizdir.

Saygılar