Dostoyevski, Maupassant, Baudelearie, Victor Hugo, Puşkin gibi usta yazarları etkileyen E. T. A. Hoffmann, C. Kolbe’nin Duka ile Karısı tablosundan hareketle ilgi çeken bir hikaye kurguluyor okuyucu için.

Eser, iktidar savaşı içinde kalmış masumane bir aşk hikayesi anlatıyor bizlere. Yordam Edebiyat'ın Bir Solukta Klasikleri serisinden ve çevirmeni Sabahattin Ali. Muhteşem bir Venedik tasviri barındıran hikaye hayal dünyamıza girerek bizi bazen Venedik’te bir meydanda bazense kanallar arasında bir kayıkta gezdiriyor.
Venedik Dukası Marino Falieri şehri Cenevizliler’in eline geçmekten kurtaran deniz aşığı bir kahraman. Kendi yaşamını arayan Antonio ve Marino Falieri’nin güzeller güzeli eşi Annunziata’nın yollarının kesişmesiyle imkansız bir aşkın hikayesi de başlamış oluyor.
Herkesi kendine bağlayan Duka ile Karısı tablosu bizi de sihrine katıp hikayesine dahil ediyor.
Bu yazıyı yazarken aklıma geldi: Sizce de Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna'yı yazarken çevirisini yaptığı Duka İle Karısı'ndan etkilenmiş olabilir mi?

***

MAVİ BİR YAŞAM - MAKSİM GORKİ

Geçtiğimiz hafta Yordam Kitap'tan aldığım Bir Solukta Klasikler Seti'ne Maksim Gorki'nin Mavi Bir Yaşam'ıyla başladım. İşe gidip gelirken otobüste okuyabileceğim tarzda kitaplar ararken bu set ilaç gibi geldi. Kitap üzerimden günün yoğunluğunu alırken aynı zamanda başka dünyalara sayfalar arasından bakma fırsatı buldum 

Mavi Bir Yaşam, problemli bir ailede büyüyen Mironov'un hikayesini anlatıyor bize. Biraz da kendimi bulduğum için farklı bir gözle de okudum aslında. Mironov yaşadığı yerle de ilgili kendi iç yaşamında zaten sorun yaşarken buna katlanabilmek için kendini hayallerindeki "mavi" kente ve kitaplarına veriyor. Yaşadıkları karşısında kendini kapana kısılmış gibi hissettiği ve artık tabiri caizse "duvarlara çarptığı" anda Mironov bana Suç ve Ceza'nın Raskolnikov'unu anımsattı.
Odaklanma problemi yaşadığınız zamanlarda "kitap arası" olarak da tercih edebileceğiniz bir eser. Bende öyle oldu.