Tüketim toplumlarının en önemli özelliği değişime olan duyarlılık ve ilgidir. Ülke olarak dünyada sosyal medya kullanımında günde 5-6 saat ile birinciyiz. Yani günün 24 saatinin 5-6 saatini sosyal medya hesaplarına bakmak için ayırıyoruz.
Yaşamımızın her alanında ortaya çıkan bu değişiklikler daha çok 18-35 yaş nüfusun ilgisini çekiyor ve hızlıca diğer yaş gruplarına yayılıyor. Cep telefonu buna çok güzel bir örnek, ilk çıktığı dönemlerde maliyeti açısından ulaşılması zor olsa da daha sonra ülkemizde özellikle genç nüfusun etkisi ile dünyada cep telefonunu en yaygın kullanılan ülkeler arasına girdik.
Evet ülkemizin övüneceği mi üzüleceği bir durum mu bilemedim ancak genç nüfusa sahip olması bir çok şeyi etkilemekte. Peki yeniliklere karşı bu kadar etkili olan gençlerin siyasete olan tepkileri nasıldır?
Bugünlerde birçok alanda gençlere yeni iş imkanları, destek kredileri, özel imkanlar vb uygulamalarla AK Parti gençlere bir mesaj vermeye çalışıyor. CHP ise partide seçilme şansını gençlik kotaları ile açarak gençlere yer vermeye çalışıyor. Ancak ne iktidar partisi ne de muhalefet partileri güçlü bir gençlik hareketi yakalayamıyor. AK Parti artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve yakınlarının ekseninde bir siyaseti tercih ederek parti içindeki demokratik alanını daraltmıştır. AK Parti’nin 16 yıllık umut ve yenilik serüveni sığ 2023 hedefleri ile özellikle gençlerden karşılık bulması zor gözükmekte.
CHP’de ise durum çok daha vahim, lakin Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce partiyi kutuplaştırmış, umutsuz ve güven vermeyen bir duruma getirmiştir. Kılıçdaroğlu’nun bu saatten sonra doğru ve haklı tepkileri de yeterince etkili olamıyor, özellikle gençlik ve kadın kotaları ile sadece muhalifleri devre dışı bıraktığı anlaşılmış oldu. CHP, acil bir yenilik mesajı verilmez ise yerel seçimlerde çok daha kötü bir tabloyla karşı karşıya kalabilir. Ancak anlaşılan o ki Kılıçdaroğlu en kolayını seçerek yerel seçim kampanyasında ana konu olarak ekonomik krizi işleyerek sonuç alacağına inanıyor. CHP’de sakin güç olarak çıkış yapan Kılıçdaroğlu sahayı iyice daraltmış kendi dışında başka hiçbir alternatifi kabul etmeyerek kendine çok daha derin anlamlar yükletmiştir.
Artık durum çok açık, AKP’nin MHP ile yürütmeye çalıştığı yeniden iktidar olma beklentisi, CHP’nin İYİ Parti ve HDP ile sonuç alma hedefi gençlerin sorunu değil, partilerin ve yöneticilerinin sorunu. Gençler yeniden heyecan yaratacak ve kendilerine umut olacak ve kendilerinin daha çok etkin olabileceği yeni nesil bir siyasi harekete ihtiyaç duyor.
