Geçtiğimiz hafta CHP genel başkanı Özgür Özel ile  ile AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir araya geldi.

Bu görüşme hakkında yazmak için özellikle birkaç gün bekledik.
Herkes söyleyeceğini söylesin ,ki maşallah görüşmeden önce de, sonra da günlerce bu konu tartışıldı.
Sıcağı sıcağına yazmayalım dedik.
Öncelikle geçen hafta sayfamızda paylaştığımızı bir kez daha tekrar edelim:
Bu ziyaret siyasi açıdan inanılmaz stratejik hata olmuştur.
Nedenini de açıklamıştık:
Seçmen  siyaseti normalleştirmek veya yumuşatmak için CHP'yi birinci parti yapmadı.
Bu iktidarı bir an önce gitmesine vesile olsun diye oy verdi (bazı yorumcular bu söylediklerimizi yeni yeni dile getirmeye başladıklarını da duyuyoruz)
Realite böyleyken Özgür Özel'in siyaseti normalleştirme bahanesi ile iktidar ile görüşmesi onun siyasi kariyerine çok büyük hasar verecektir.
Onları defalarca uyarmıştık alınan sonuç CHP'nin zaferinden ziyade iktidar karşıtlı kitlenin zaferi olduğunu ve CHP bu hakikati iyi okuyamadığı takdirde ciddi hayal kırıklığı yaşayabileceğini.
Görüyoruz ki bu zaferi Özgür Özel basbaya sahiplenmeye kalkışıyor.
Ne kadar yanıldığını Cumhurbaşkanı ile görüşmesinden sonraki süreçte yapılacak ilk ankette net olarak ortaya çıkacaktır.
Siyaset Bilimci ve yazarların büyük çoğunluğu bu görüşmeyi olumlu buluyor.
Hata olduğunu düşünenler azınlıkta.
Ancak bu defa görüşmeyi hatalı bulanların  gerekçesi de   hatalı.
Ne diyor bunlar:
Erdoğan, Özel'i rakip olarak görmek istediğinden kasten onu parlatıyor.
Bu söylemlerle gaza gelen CHP kurmaylarından Mahir Başarır da önceki gün verdiği demeçle CHP ne kadar olayların farkında olmadığını bir kez daha kanıtladı adeta.
Ne dedi?
Özgür Özel çok zeki!? olduğunu ve  Cumhurbaşkanı onu rakip olarak karşısında görmek isteyerek hafife almamasını söyledi.
Oysa durumu öyle değil.
Cumhurbaşkanının niyeti öyle anlatıldığı gibi Özgür Özel'i parlatarak karşısına tercih edilen aday olarak çıkarmak değil.
Özgür Özel umurunda bile değil.
Cumhurbaşkanı çok iyi biliyor ki mevcut siyasi ortamda karşısına İmamoğlu da çıksa, Özel de çıksa , Yavaş da çıksa ( ki o çıkarsa zaten ezici zafer elde edecek) hatta Kılıçdaroğlu da çıksa kazanma şansının olmayacağını.
Ne Anayasa, ne Özel'i parlatma, Cumhurbaşkanının öncelikleri başka olduğunu  ve başlıca iki hedefi olduğunu da yazmıştık kendi sayfamızda.
Yerel seçimlerde aldığı mağlubiyet sonrası partide hızla kan kaybı yaşanmaya başlamış ve buna çare bulunması gerekiyordu.
Özel görüşmeyi kabul ederek bu kan kaybına mükemmel pansuman oldu.
İkinci sebep de ekonomik sıkıntılardan dolayı tepkilerin büyüyerek sokağa taşan toplumsal protestolara dönüşmesinden korkuyor iktidar.
Bundan dolayı toplumsal gerilimi azaltmak için muhalefetle güya uzlaşma algısı yaratması gerekiyordu.
Normalleşme ve yumuşama adı altında toplumdaki gerilimi azaltarak toparlanma için zaman kazanma derdinde iktidar kanadı.
Bundan dolayı yumuşama ve normalleşmeyi ağzından düşürmüyor Cumhurbaşkanı.
Özgür Özel'in de bir hesabı  bu görüşme ile.
Kendi açısından o da zaman kazanma peşinde partide güçlenebilmek için.
Ama onun için evdeki hesap çarşıya uymayacak.
Kendi siyasi hayatını bitirecek boyutta hata yaptı görüşerek.
Şimdi sıcağı sıcağına bu çok belli olmayabilir ama ilerleyen süreçte ne demek istediğimiz çok daha net ortaya çıkacaktır.
Kaldı ki yaptığı çıkışlarla kendi destekçileri arasında bile ciddi güvenirlik sorunlarına sebep oldu.
Önce önseçim yapacağım dedi yapmadı, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürüyeceğim dedi, yürümedi ( oraya ya hiç gitmeyecekti ya da gittiyse yürüyecekti, bundan öte iktidar taksim'e yürümesine kesinlikle izin vermeyecekti, çünkü yerel seçimlerde zafer kazanan muhalefete Taksim'e çıkarak bir zafer daha kesinlikle yaşatmayacaktı, bundan dolayı bugüne kadar görülmemiş polisiye önlemler alındı, ama bu hakikati bile tahmin edemedi CHP üst yönetimi) en son da görüşme şeffaf ve açık olacak dedi , açıklama yapmadı.
Hepsi bunlar onun güvenirlik konusunda darbe almasına sebep oldu.
Olayın İmamoğlu boyutu da var tabi.
Ama onu da uyarmıştık daha ilk Özgür Özel değişim ayaklarına genel başkanı aday olduğunda onun yanında durduğunda.
Özel'i destekleyerek hayatının en büyük stratejik hatasını yaptığını söylemiştik.
Özgür Özel hırslı biri olduğunu ve asla ona biçilen tavşan aday yakıştırmasını kabul etmeyeceğini ama bundan öte bir sonraki seçimlerde Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda en büyük rakibi olacağı konusunda uyarmıştık İmamoğlu'nu.
Bu konuyu ayrıca sayfamızda yine hatırlatacağız.
Sonuç olarak Özgür Özel görüşme ile nasıl büyük hata yaptığını ileriki zamanda daha net göreceğiz.
En büyük tepki de tabandan gelecektir.
Bizim hayret ettiğimiz CHP kurmay kadroları bu kadar vahim hataya nasıl onay verdikleridir.
Sebebi ne olursa olsun, ister normalleşme, ister gerilimi azaltma adına ne derseniz deyin bu görüşme aynı zamanda apaçık  iktidarın başarısız icraatlarını onaylama anlamına geldiğini nasıl idrak edemezler hayret.
Ama geçen hafta belirtmiştik CHP 'nin üst yönetiminde oyun kurucu potansiyele sahip kadroların olmadığını.
Bu akılla devam ederlerse CHP seçmeni Kılıçdaroğlu'nu mumla arayacaktır.