Ağustos böceği ile karınca masalında olduğu günlere geldik sayılır ancak koca bir yaz boyunca ithalata dayalıda olsa üretim gerçekleştiren birçok firma, yılsonuna geldiğimizde dövizdeki yüksek artıştan dolayı tüm çalışmalarının heba olduğunu gördü. Üretim yaparak satışını vadeli gerçekleştirdiği tüm ürünlerden zarar etti, şuan stokta bulunan ürünlerini ise yükselen döviz nedeni ile ancak maliyetinde satabiliyor.Karınca gibi yaz boyunca çalışsada üretici, gelinen bu ekonomik koşullar nedeniyle ‘Ağustos Böceği’nin durumuna düştü.
Küçük, orta,büyük işletmeler nakit akışını sağlayabilmek için bugünlerde kredi kullanım yoğunluğu içindeler.Bu durumu fırsat bilen bankaların, işletmelere adeta ortak olurcasına uyguladığı yüzde 1.85’lik yıllık faizler el yakmaktadır. Durum böyle olunca esnaf ve kefalet kooperatiflerinin verdiği yüzde 0.5’lik özel destek kredileri çok önemli bir kaynak haline geliyor ancak bu kredilerin kullanımı sırasında 2016 yıllık cironuzun 1 milyonu geçmesi durumunda Esnaf özelliğinizi yitirerek orta ölçekli işletme sınıfına geçtiğiniz düşünülerek kredi talepleriniz kabul edilmemektedir. 2016 ve 2017 yılında dünyada gelişmekte olan ülkeler sıralamasında en yüksek değer kaybı sıralamasında TL olduğunu düşünürsek yıllar önce belirlenmiş olan 1 milyonluk yıllık ciro son derece yetersiz kalmaktadır.
Bankaların neredeyse 1/3’ü ne denk gelecek şekilde düşük faiz alarak işletmelere destek niteliğindeki bu kredilere talep de çok yüksek.Cirosu 1 milyonu aşan işletmelere yeni kredi adresi olarak bankalar gösterilmektedir. Hal böyle olunca ülkemizde bankaların neden bu kadar yüksek karlar elde ettiği belli olmaktadır.
Ciroda üst limit uygulamasını ilk uygulayan Uludağ Esnaf ve Kefalet Odası oldu.Yaklaşık 12 talebin ilgili yasa nedeniyle geri çevrildiğini söyleyen kooperatif yetkilileri, bu durumda birçok esnafın mağdur olduğunu söylediler.İlgili yasayı şimdilik uygulamayan Esnaf ve Kefalet Kooperatifleri ise bu durumu Halk Bankası ile görüşerek çözüm üretmeye çalıştıklarını söylemektedirler.
Birçok esnafı ilgilendiren bu özel madde düzenli fatura keserek vergisini ödeyen esnafımızı TL’deki değer kaybından dolayı hem mağdur etmiş hem de haksız rekabet koşulları açısından cezalandırmış oluyor.Umarız ilgililer bir an önce bu yanlışı düzeltir kefalet kooperatiflerine verdikleri ipoteklerinin karşılığında ilgili destek kredilerini kullanmaya onlarda hak kazanmış olur. Aksi takdirde böylesi uygulamalar yeni açılan düşük ve özel kredilerin verileceği adreslerin önceden belirlendiği ve geneli açısından ipe un serildiği algısını taşımaktadır.
