Bir ülke düşünün o ülkeyi yönetenler sadece kendi saltanatını kendi koltuğunu ve mevcudiyetini koruma derdinde. Bir ülke düşününki halkı fakru zaruret içinde harap be bitap düşmüşken ülkeyi yönetenler lüks ve şatafatlı hayatlarına devam ediyor o hayta devam edebilmek adına ülke topraklarından vazgeçiyor. Saltanatları ve lüks yaşamları milletten devletten öncelikli hale gelmiş. Yaşadığı sarayı kaybetmemek adına İngiliz askerlerinin sarayında olmasından bile rahatsız olmayacak kadar gözleri kör vicdanları sağır olmuş. Yurdun dört bir tarafı işgal edilmiş camiler ahıra çevrilmiş çocuklar diri diri ateşe atılmış kadınların ırzı ayaklar altına alınmış, insanımızın can ve mal güvenliği kalmamış ama sarayın umurunda bile değil.

 İşte bu zor şartlar altında imzalana anlaşmalar gereği askerimize silah bıraktırılmış. Güvenlikleri için yurdun istedikleri yerlerini işgal eden düşmana kimse dur deme cesareti gösteremez halde bir ülke.

 İşte tam bu sırada kurtuluşu Anadolu’da aramak gerektiğine inanan M. Kemal samsuna doğru yola çıkıyor. Yolculuk sırasında bile gemini batırma teşebbüsleri oluyor.  Ülkeyi yeni baştan kurtarmak yeni bir devlet kurmak bozulan düzeni yeniden tesis etmek için Amasya’da Sivas’ta Erzurum’da bir dizi kongreler yapıyor düşmanı yurttan atmanın yollarını ararken   şeyhleri Şıhları din adamlarının fetvalarıyla karalanan halkı karşı safta düşman safında toplamak isteyen cemaatler ordusuyla mücadele etmek zorunda kalan bir Atatürk. Bunca sıkıntının içinde birde yurt genelinde azınlıkların ayaklanmalarda cabası

Annesini paramız kalmadı para gönder sözüne benim param yok devletin parası el sürmem diyerek evindeki halıyı kilimi sattıran milli mücadeleye bu kadar inanmış bir lider bütün olumsuzluklara yokluklar rağmen vatanı ve milleti kurtarma davasına kendini vakfetmiş bir lider.

Kurtardığı bu vatanda 85.ölüm yıldönümüne bakınca insan üzülmüyor değil. Yılarca mücadele ettiği azınlıklar düşman. Kaldırdığı yok ettiği din adına dinsizlik yapan İslam dinine en büyük zarar veren cemaatler, şeyhler. Şıhlar yeniden hortlamış.  Herkes 85 yıl önce ölen adamla hesaplaşmaya çalışıyor.

 Dirisiyle baş edemedikleri adamın ölüsünden bile korkan bir zihniyet ülkeye yeniden hâkim olma çabasında. Laikliği yerle bir etme cumhuriyetin kazanımlarını yok edip hala eski hilafet ve saltanat hayali kuran zümreler çoğalmış ha bire Atatürk’e saldırma derdindeler.

Anıtkabirde öğrencilerin okuduğu andımızdan korkacak kadar zavallı bir zihniyet var ülkede. Heykellerine saldıran geçmişi ve güzel maziyi karalamak isteyen bir sürü yobaz A Atatürk hakkında olumsuz bir sürü safsatalarla Atatürk’ü itibarsızlaştırma karalama çabasındalar. Oysa izlediği okul programlarında ve halkımız nazarındaki Atatürk sevgisini bitiremeyeceklerini gün gibi ortaya serdi.

Bu cemaatler ve şeyhleri şunu unuttular dini kullanarak milleti soydukları için Atatürk’e düşman bunlar.  Hristiyanlarda olduğu gibi günah çıkarma seanslarına karşı en büyük tehdit Atatürk’ün laik Türkiye’si olduğunu bildikleri için Atatürk’e düşman bunlar.

 Bunların yanmaz kefeninin panzehiri Atatürk olduğu için bunlar Atatürk’e düşman.  Bunların cennet satmalarının karaşınındaki en büyük engel Atatürk olduğu için bunlar Atatürk’e düşman

Merdiven altı kuran kurslarında çocuklara taciz ve tecavüz edenler Atatürk’e düşman. Hapşırık aksırık, maymun danslarının karşısındaki en büyük engel Atatürk’ ün fikirleri ve düşünceleri olduğu için düşman bunlar Atatürk’e.  Vel hasıl Atatürk’e düşman olanın her şeyden önce dini geçmişine, ırki geçmişine bakmak lazım.

Yoksa bu ülkede kurtuluş savaşı mücadelesi veren hiç kimse ecdadının kemiklerini sızlatmaz.   Bu ülkede atadan deden Müslüman olan birinin Atatürk’le kavgası olmaz. Bunca yıldır milletin nazarından büyük kurtarıcı unvanını silemediler silemeyecekler.  Son ocak var oldukça da Mustafa Kemal Atatürk yaşayacak ve yaşamaya devam edecek. İlkeleri inkılaplarını yeni kuşaklar daha ileri seviyeye taşımak için elinden geleni yapacaklar.  Bazıları Atatürk düşmanlığından nemalanmak isterken Atatürk ilke ve inkılaplarına düşmanlık ederken aslında yeni nesilde büyük bir Atatürk sevgisi ve saygısı oluşturdular. Çağımızın teknoloji ve bilim çağı olduğunu unutanlar söylemlerimizle bu sevgiyi yok ederiz sandılar başaramadılar başaramayacaklar. Sen rahat uyu atam