Müslüman Aleminin huzur ve mutlulukla kutladığı Kurban Bayramını Türk halkı olarak mutlu huzurlu ve tatil yaparak geçirmiş bulunduk. İyi ki bu güzel Bayramlar varda çalışan kesim rahat bir nefes alma fırsatı bulmuş oluyorlar. Uzun bir tatili hak edenlerin yanında çok kısa tatil yapma zorunluluğu olan kesimlerimiz de meslek aşkına, gülü seven dikenine katlanır misali çalışmaya devam etmekteler. Bu dini Bayramımız bilindiği üzere Hz. İbrahim Peygamberin oğlu İsmail’i Allahu Teala’ya "Kurban" etmeye adaması üzerine, Allah tarafından kendisine bir koç gönderilip, oğlunun yerine koçu kesmesi durumunda, adağının yerine geleceği bildirilerek emrolunmuştur. Hz. Peygamberimiz Medine’ye geldiği zaman; Nevruz ve Mihrican günlerinde eğlenceler yapıldığını gördü ve Ramazan ve Kurban Bayramlarını bu iki günle değiştirdiğini söyledi. - " Allah bu iki bayramınızı onlardan, daha hayırlı kıldı. Kurban gününü Bayram olarak kutlamakla emrolundum, onu bu ümmet için Allah Bayram kılmıştır " diyerek hicretin ikinci yılı, miladi 624 yılında Hz. Peygamberimiz Kurban Bayramlarında Kurban kesmeye başlamıştır. Kurban ve Kurban Bayramı Peygamberimizin en önemli sünnetlerinden birisidir. Hac ve Umrede kesilen kurbana "Hedy" kurbanı, Kurban Bayramı’nda kesilen kurbana da "Udhiye" Kurbanı denilir. Hedy kurbanını; Hac ve Umre yapanlar harem sınırları içinde keserler. Udhiye Kurbanı da Bayram namazı kılındıktan sonra kesilen Kurbandır. Bayram namazından önce kesilen Kurban yerine geçmez, sadece et kesilmiş olunur. Bayram namazı kılındıktan sonra İslam aleminin Bayramı başlamış ve Allaha olan görevlerinin yerine getirilmesi amaçlı Kurban kesilir ve ihtiyaç sahiplerinin haklarını unutmadan dini görevimizi yerine getirmiş oluruz. Saygılar.