Çoğumuzun aklına tatil denince ilk akla gelen deniz,kum ve güneş gelse de bazılarımızın aklına da Türkiye’nin farklı illerini gezip görmek, tanımak gelir.Sıkılmadan zevkle gezilecek bölgelerimizin her iline gitmekle pişman olmayacağımız bir gerçek. Zaman zaman fırsat buldukça illerimizi gezmekten mutluluk duyan biri olarak,aklıma ilgimi çeken sorular takılıyor. Bu güzel illerimizin isimleri nereden gelmekte. Mutlaka sizlerden de böyle merak edenler vardır umuyorum. Her ilin bir geliş hikayesi var.Ara sıra yazılarımızda paylaşmak isterim.Bu gün Trabzon şehrimizi biraz analım, özlem duyalım, merak edelim istedim.Öncelikle isminin doğuşundan bahsedelim. Karadeniz Bölgesinin doğusunda yer alan şehri Fatih Sultan Mehmet Han Fethetmiş, Yavuz Sultan Selim Han valilik yapmış, Kanuni Sultan Süleyman Han da dünyaya gözlerini bu şehirde açmış,dört bin senelik bir tarihi geçmişe sahip şehrin ismi; Trapezus sözünden gelmektedir. Anlamı dört köşe demektir. Dik yamaçlara sahip bir bölge olup, üstü düz olan Boztepe bir masa görünümünde olduğu için Yunanca Trapezus masa,sofra anlamına gelen isim verilmiş. Lazların ataları olan Kolhis ve Kafkasya’dan getirilen köleler, Trabzon limanından Yunanistan’a götürülür burada satılırdı. Trapezus da köle satılan düz platform anlamına geliyordu. Lazlar bu şehre Trapuzani derken, Gürcüler Trapizoni, Osmanlı ve Persler Tara Bozan ismini vermişler. Ünlü Türk seyyahı Evliya Çelebi de, Trabzonun adının Turâbı Zen( Kadın Sesi) ve Târabı Efzun (Büyülü Toprak) olduğunu söyler. Trab; Orta Asyalı Türk boyunun adıdır. Zon ise yer ekidir Türk Boyu, mekanlaştıktan sonra Trabzon olmuştur Şehzadeler şehri olarak da anılan Trabzon için Evliya Çelebi; "bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem Bağları gibi süslü bir şehirdir burası " diyerek şehre duyduğu sevgisini ifade etmiştir. Trabzon’un gezilecek yerleri sayılamayacak kadar çoktur. Sümela Manastırı, Trabzon Kalesi, Uzun Göl, Vazelon Manastırı, Ayasofya Müzesi, Peristera(kuştul) Manastırı, Bedesten, Boztepe, St.Anna (küçük ayvasıl) kilisesi, Çal mağarası, Atatürk Köşkü Müzesi, Lapazan, Garester, Haldizen,Şerah, Şeker su, Sera Gölü, Maçka - Mavura, Maçka - Kiraz Yaylaları ile turist çeken illerin başında yer alır Tamamen bölgeye has bir lezzet olan kuymak, Laz böreği, Hamsi köy Sütlacı, Akçaabat Köftesi, Turşu kavurması, Trabzon pidesi, Hamsi yemekleri, Kalkanoğlu pilavı, Karalahana sarması ve Kayganasıyla Trabzon’un yöresel yemeklerini tatmadan Trabzon’u gezdik dememeli.İmkanı ve fırsatı olan tatile çıkacak gezmeyi, görmeyi, yeni yerleri keşfetmeyi sevenlere ısrarla tavsiye edilir. Saygılar…