AK Parti iktidarının kurulduğu günden beri en çok övündüğü konuların başında kuyrukların bitirilmesi geliyor. Özellikle sol hükümetler dönemi eleştirilirken gündeme taşınan gıda kuyruklarını yaşayan yaşamayan herkes biliyor artık. Bir kesim Z kuşağı zamanda yolculuk yapmış olacak ki “yağ kuyruklarını unutmadık” nidalarını rahatlıkla kullanabiliyor. Peki AK Parti ile birlikte o eleştirilen kuyruklar bitti mi evet bitti. En azından gözle görülmez oldu.

Örneğin Kemal Kılıçdaroğlu’nun o zamanki adı ile SSK’nın başında olduğu dönemde yaşanan hastane ve ilaç kuyrukları artık yok. Onun yerine Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS)var. Yani tedavi olmak için hastanede değil artık evde telefon ve bilgisayar başında bekleniyor. Bazı branşlarda vatandaş önce randevu almak için telefonda bekliyor, eğer randevu almayı başarırsa sonra da muayene günün evde bekliyor. Bu bekleme bazen günlerce bazen de haftalarca olabiliyor. Lakin hastaneler kuyruk olmuyor!

Ha bir de çok konuşulan yaş kuyrukları şeker kuyrukları meselesi var. Allaha şükür biz AK Parti döneminde o kuyrukları da görmedik. Lakin tanzim satış tezgahları önünde patates soğan kuyruklarına şahit olduk. Aman neyse o da geldi geçti zaten. İsteyen şimdi pazara gidip patates soğanını gönül rahatlığı ile alabiliyor.

Şimdi son dakika kuyruğumuz ise benzin kuyruğu. Önceki akşam aracımla seyir halinde iken benzinliklerdeki araç kuyruğunu görünce “O ne memlekette benzin mi bitiyor yoksa” dedim kendi kendime.  Meğer akşama okkalı bir akaryakıt zammı gelecekmiş de vatandaş en azından bir depoda kar etmek için kuyruğa girmiş. Eee tamam dün depoyu ucuza doldurduk da ya bugün o ‘zam’ depoya yansımayacak mı? Ya da o unutulmaz replikteki gibi siz hep 50 liralık mı yakıt alıyorsunuz?