Sigara, puro ve piponun yanı sıra elektronik sigara, dumansız tütün ve nargile, madde bağımlılığı, alkol gibi ürünlerin başta kanser olmak üzere, birçok kronik hastalığa, sağlığın bozulmasına ve yaşam kalitesinin yok olmasına sebepler yarattığını herkes yıllarca biliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, Dünya da her yıl 8 milyondan fazla kişi tütün ürünü kullanımına bağlı sebeplerle hayatını kaybediyor. Dünyada ki çocukların yaklaşık yarısı tütün dumanına maruz kalması sonucu her yıl 65bin çocuk pasif içiciliğin yol açtığı solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle 5 yaşından önce hayatını kaybediyor. Bu bildirimlerde halka medya aracılığıyla ara ara sürekli hatırlatılıyor. Kullanıcılar ve Üreticiler kötü sonuçları da biliyor. Her şeyi bilerek, bilmemezlikten gelmek suç işlemekten başka bir şey olamaz. Başta Kullanıcılar kendisi olmak üzere, yakınları ve çevresi, etrafı sürekli zarar görmektedir. Bu durum yani etrafına ölüm saçmak duyarsızlıktan başka bir duygu olamaz. İnsanların bilerek isteyerek yaptığı bu zararlı bağımlılık duygusundan kurtarmanın bir yolu, bir yöntemi olmalı değil mi? Sadece olayın zararlarını anlatmakla, hatırlatmakla hiçbir şey düzene girmiyor. Bilinçli ve istekli olarak yapılan zararlı kötü alışkanlıklardan vazgeçmek kendi imkanlarıyla çok zor gibi görünüyor .Bu konuda da iş yine , halkının ve toplumun sağlığını düşünen, bu yolda yeni caydırıcı önlemler alınması baştaki Devletimizin Kanunlarına düşüyor. Gerçi son yıllarda bu konuyla ilgili gözle görülür büyük ilerlemeler inkar edilemez. Kamuya açık kapalı alanlarda tütün ürünlerinin kullanılmasının yasaklanmış olması yüzyılın en büyük icadıdır bana göre. Bu inkar edilemez güzel ilerlemelerin yanına biraz daha ağır caydırıcı önlemler alınsa, konu daha da İyileşme yoluna gider fikrindeyim. Örneğin, nefes darlığı veya koah hastalığı teşhisi konulan kişilerin, sigara içen yada içicilerin arasında ise, acilen bunların sigarayı bırakma seanslarına alınma zorunluluğu getirilmeli. Bu bir hastalıktır ve bu hastalığın önce hastalık olduğu kabul edilmeli, ona göre tedavi yöntemleri uygulanma zorunluluğu getirilmelidir. Aynı şekilde madde bağımlısı olanlar içinde zorunlu uygulama getirilmelidir. Bu zararlı kullanımların önünü kesecek kanunlar çıkarılmalıdır. Bu güzel olması çok zor olur dileklerim sadece benim ve benim gibi düşünen insanların düşüncelerinde kalır bunu da çok iyi biliyorum. Yine de belki bir gün olabilir umudu taşıyorum. Zararlı maddelerin üretimini, Dünya genelinde bu sektörün başını çekenlerin kimler olduğu bilinmeyen gizli sır. Bilinen gerçek çok büyük güçlere sahip oldukları, yerden biten mantarlar gibi üredikleri, bir yerden bitirilip, başka yerde üretilmesi, engellendikçe var olmaları Dünyanın ortak sorunu. En büyük sorumluluk biz ailelere düşüyor.Gelecek nesillerimize kötü örnek olmaktansa iyi örnek olmaya ilk önce kendimizi eğitmeye çalışmalıyız .Bile bile kendimizi ve yakınlarımızı ateşe atmaktan vazgeçmeyi öğrenmeliyiz artık. Ne demişler; Vazgeç Gönlüm Sen bu Aşktan. Saygılar…