“Bal-Göç seçimleri Bal-Göç’ün kendi iç işidir. İYİ Parti bu tartışmaların içerisinde yer almaz. Böyle bir konu içerisinde yer almayı da doğru bulmuyoruz. Ancak çok adaylı bir kongrenin de demokrasi açısından daha faydalı olacağına inanıyor ve önemsiyoruz.” Bu sözlerin sahibi İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu

Önceki akşam Bal-Göç Genel Başkan adayı Hasan Öztürk’ün kendisini Bal-Göç Başkanlığına aday gösteren “Birlik ve Dayanışma Platformu” Üyeleri ile birlikte İYİ Parti İl Başkanlığını ziyareti sonrası söyledi.

Halihazırda Mestanlı ve Yöresi Kültür Dayanışma Derneği Başkanı olan Hasan Öztürk’ün ziyaretine, Tunaboylular ve Deliormanlılar Dernek Başkanı Süleyman Ulusoy,  Filibeliler Dernek Başkanı Mümin Tenekeci, Koşukavak Dernek Başkanı Yılmaz Mutlu, Balkanlarda Adalet, Haklar, Kültür ve Dayanışma Derneği (BAHAD) Başkan Yardımcısı Ahmet Alpay, Eğridere Başkan Yardımcısı Osman Yalçınkaya ile Mestanlı ve Yöresi Dernek Başkan Yardımcısı Salih Alkaya eşlik ettiler.

Hasan Öztürk, Bal-Göç Genel Başkanlığına aday olma gerekçelerini anlattı.  1985 yılında Bursa'da Kurucu Başkanı Mümin Gençoğlu'nun önderliğinde Balkan Türklerinin haklarını savunma amacıyla kurulan derneğin bu gün heyecanını yitirdiğini, var olma gayesinden uzaklaştığını, tabandan koptuğunu anlattı.

“Bulgaristan’da Türklere karşı 1984 yılında bir yok etme ve soykırım politikası devreye sokulduğunda Türkiye’de yaşayan Balkan Göçmenleri milli refleksi ayağa kaldırarak bir tepki oluşturmak için 1985 yılında kurulduğunu söyledi. Asıl amaç Balkanlarda yok edilmek istenen Türk varlığına dur demekti.

Bu amaçla kurulan ve kurulduğu dönemde büyük ses getiren, büyük hizmetler yapan dernek, şu anki haliyle tabandan kopuk.  BAL-GÖÇ tabandan kopuk. Temsilde çatı var ama çatıyı taşıyacak ana direkler ve kolonlar yok! Şube tüzükleri demokratik ve özerklikten çok uzak. Şubeler baskı altında. (50 üyeye bir delege. O da aidatı ödemiş olacak.) Aidiyetini kaybedenler üyelikten çıkarılmalı, üye olan herkes de oy kullanmalı. Hala 5-10 yıldan beri aidatını ödemeyen üyeler var.

Tabanla bütünleşmesini sağlayan BAL-GÖÇ çıkış noktası olan toplumu temsil eden Yöre dernek ve Şubelerinin yönetim kurullarından temsilcilerin yönetimde yer almasıyla temsil ettiği topluluğun kılcallarına kadar inerek, sinir uçlarına ulaşmış olur. BAL-GÖÇ yönetiminde yapılacak bir tüzük değişikliğiyle yöre dernek ve şubelerinin yöneticilerinden belli sayıda temsil yeteneği sağlanacak. Amaç hem Bursa hem de Balkanlardaki bütün insanlarımıza ulaşmaktır.

Bir insan bir sivil toplum kuruluşunda 5-10 yıl kalıyorsa, bir şey üretmiyorsa, bir hedefi yoksa ve hala kalmaya devam ediyorsa burada bir sorun vardır. Bu sosyal sorumluluktan çıkmış, bir yaşam tarzı, geçim kaynağı halini almıştır. Böyle olmamalıdır. Biz derneği siyasete malzeme yapmayacağız. Sıçrama tahtası olarak kullanmayacak, kullanılmasına da müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Mestanlı’da Ortaokul ve Liseyi bitiren çocukları Çanakkale’ye getirip, şehitlikleri gezdirdiklerini, iki gün misafir ettiklerini, oradaki çocuklara nasıl bir milletin mensubu olduklarını öğretmeye çalıştıklarını söyledi. Diğer yöre derneklerinin de aynı şekilde çocukları Çanakkale’ye getirdiklerini belirtti.

Filibeliler Dernek Başkanı Mümin Tenekeci söz alarak, “Sivil Toplum Örgütlerinin başkanları da sonuçta bir temsil ortaya koyuyor. Biz arzu ediyoruz ki, kazanan Bal-Göç camiası olsun. Adayın fazla olması önemli değil birisi kazanacak. Daha önemlisi seçim sonrası hep birlikte olabilmektir” dedi.

Hasan Öztürk, İl Yöneticisi Av. Kerem Aslan’ın “Bal-Göç’ü bir basamak olarak görüyor musunuz?” sorusuna; “Siyasi bir konuya talip değilim. Güçlü bir camianın da siyasi partilerin ilgisini çekeceğine inanıyorum. Ancak bu gün Bal-Göç’ün zayıf durumuyla kimsenin ilgisini çekmiyor” dedi.

Her aday iddialı konuşuyor. Sürecin nasıl gerçekleşeceğini, vaatlerin ne derece yerine getirileceğini bekleyip göreceğiz.