Öncelikle bir durum tespiti yapalım; Bursaspor kulüp başkanlığı gibi prestijli bir görevi, zor bir zamanda, talebi dışında kerhen üstlenmek zorunda kalan Ömer Furkan Banaz’ın üzerine gitmenin, "Yönetim İstifa" diye saydırmanın bir anlamı yok.

Eminim ki, Furkan Başkan da uykularını kaçıran bu emaneti, kulübü sahiplenebilecek bir yönetime devretmeye çoktan razıdır.

Nitekim,

Olağanüstü Genel Kurul kararı alınmış olmasına rağmen, aday çıkmadığından tüzük gereği göreve devam edilmesi bir mecburiyet sonucudur.

Ayrıca, Şanlıurfaspor ile oynanan maçta, protokol tribününde tek başına oturan Furkan Başkan’ın nasıl yalnız bırakıldığını da görmek gerektiğini vurgulamak isterim.

manset-2

Bursaspor üzerinden camianın desteğini sağlamak isteyen siyasilerin, kent yöneticilerinin, reklâmını yapmak isteyen işadamlarının, takım zirvedeyken, yeşil-beyaz kaşkollar ile medyaya POZ vermeleri, kötü günlerde ise ortadan TOZ olmaları ve sadece vefasızlıkla açıklanmamalı...

***

Şanlıurfaspor maçına çıkan kadroya baktığımızda; Kaptan Enver Cenk Şahin, kaleci Canberk, Furkan Emre ve Abdullah Tazgel dışında bu ligde ilk kez profesyonel olan gencecik çocuklarla, deyim yerindeyse futbol yaşamlarının finalini bu ligde yapan tecrübeli futbolculardan oluşan takımların yer aldığı "kurtlar sofrasında" mücadele etmek/puan almak hiç de kolay değil.

Esasen, ligin başından bu yana geçen maçlara baktığımızda, özellikle ilk yarıda daha çok topa sahip olan, oyunu yönlendiren, Enver Cenk'i yoran dikey uzun paslar yerine, set oyunuyla rakip sahaya yerleşen bir takım kimliğiyle umutlandırmıştı, taraftarını Bursaspor...

Ne var ki, önceki maçlarda olduğu gibi 0-15 dakikaları arasındaki ilk çeyrekte en çok golü kalesinde gören Bursaspor, bu geleneği bozmadı ve 12'de Behlül’ün sol kanattan kaleye gönderdiği orta/şut karışımı falsolu topu ağlara tokatlayan Canberk'in hatasıyla geriye düştü.

İlk yarının kalan bölümünde, bu lig için fazla bir oyuncu olan Enver Cenk Şahin'in orta sahaya gelip top alması, çalımlarla adam eksiltmesi, atakları yönlendirme çabasına, gençlerin ayak uyduramaması, beraberlik golünün engelleyicisiydi.

45+’da Abdullah’ın pasıyla çalımlarla ceza sahasına giren Melih'in düşürülmesine hakem seyirci kalırken, pozisyona itiraz eden Cenk Şahin'e çıkan "amorti" sarı karttı.

***

İkinci yarıda, bu ligin golcüsü Behlül’ün attığı şutta, Furkan Emre'den seken topun ikinci kez ağlara takılması, oyunun dengesini konuk takım lehine değiştirdi. Enver Cenk Şahin'in oyundan alınmasıyla, Şanlıurfa kalesi önünde etkinliği hissedilir ölçüde azalan Bursaspor'un, Mustafa Genç ile kanatlardan geliştirmek istediği ataklar tehlikeye dönüşmeden erirken, tek gol girişimi ise, Ozan İsmail Koç'un ceza sahası dışından attığı şutu, kaleci Aydın’ın önlemesiydi.

Ligin zirvesinde yer alan Şanlıurfaspor’da Kaptan Feyyaz, Semih Karadeniz, Mert ve iki golün sahibi Behlül göz doldururken, maçın son dakikalarında önce Behlül, sonrasında Ömer'in gol vuruşlarını kurtaran kaleci Canberk, ilk goldeki hatasına rağmen, farklı skoru önleyen isim oldu.

***

Sözün özü; bu lig için yetersiz olduğu "tescillenen" mevcut kadronun tahtanın açılarak, ara transferde takviye edilmemesi durumunda, yolun sonunun uçurum olduğunu bir kez daha belirtmek, "fekaket tellâllığı" değil, maalesef gerçeğin ifadesidir.

Bu takımın tekrar ayağa kalkması için, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin üzerine yüklenmemeli, küskünlükler bir tarafa bırakılarak, tekrar "armaya" sahip çıkılmalı, Türk futbolunun çınarı yalnızlığa mahkum edilmemelidir.