Bursaspor'u tribünden,

Kulübün içinden,

saha kenarından yarım asırdır

(50 yıl)takip ediyorum.

İlk defa,

Bursaspor formasıyla oynanan

ve 3-0 kaybedilen

1461 Trabzon FK maçında,

sahada yer alan oyuncuların

"çaresizliğini" izlerken

yüreğim daraldı.

İki pas yapamayan, top tekniği zayıf,

oyun bilgisi ve fizik kondisyonu düşük

bu takımın oyuncu grubunun

"Vakıfköy altyapısından"

geldiğine inanamıyorum.

Amatör bir takımdan geçtim,

halı saha maçında bile bir hırs,

kazanma arzusu ve mücadele azmi olur.

Bu genç çocuklarda

"maç kazanma isteği"

bile maalesef yok.

Topla oynama marifetin olmayabilir,

onu anlarım da, gençlerin sahada koşmasını, mücadele etmesini kim engelleyebilir, kendilerinden başka?

Bu durum,

takım oyuncuları ile

teknik kadro arasında bir uyumsuzluğun göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

Net!

***

Şimdi sözüm,

saha dışı ve saha içi yöneticilere:

Bu takım 3.lige pike yapıyor,

farkında değil misiniz?

Eğer yönetemiyorsanız,

takıma katkı koyamıyorsanız,

istifa etmekte bir hizmettir.

Bırakın mevkii, makam ve koltuk

işgal etmeyi...

Kimse vazgeçilmez değildir.

Bursaspor'a

hangi şartlar altında olursa olsun,

lâyıkıyla hizmet edecek birileri

elbet bulunur.