Hz. İbrahim; Mezopotamya'da  yaşamış ve Sümer Türklerine mensup bir Hak peygamberdir. Oğuz Han ile Hz İbrahim Suriye'de Şam'da görüşmüşler,birlikte hacca gitmişler. Oğuz Han; Hz İbrahimin eşi Sara'dan doğma oğlu  Hz.İshak'ın kızı ile evlenerek birçok erkek çocukları olmuş ve onlara " İshak Oğulları " denilmiştir. Hz. Sarenin ölümünden sonra Hz.İbrahim Kantura ile evlenerek  doğan erkek çocuklarını Horasana gönderip, " Horasan Türklerini " oluşturdular.  Bir Hadisi Şerif de Türklerin " Kantura Oğulları " oldukları bildirilmiştir.Hz. Nuh'un oğlu Yafes'in bir oğlunun adı Türk'tür. Türkler; Allahın peygamberi Hz. Nuhun torunlarıdır. Hz. İbrahim  kanturadan olan üç oğlunu dedeleri olan Oğuz Han'ın topraklarına " Haniflik" dinini yaymak için Allah'ın emri ile görevlendirmiştir. Bunun sonucunda Türkler Halil İbrahim milletine mensup olmuştur. Kuranı Kerim'in Kehf suresinde adı geçen sâlih zât Zül karney'nin Türk milletinin ulu Atası Oğuz Han olduğu pek çok İslam Alimi tarafından kabul edilmiştir. Türk milletinin kökleri de kutlu peygamberlere, yenilgi bilmez korkusuz Cihan Hakanlarına, nice ermiş veli ve Allahın sevgili kullarına dayanmaktadır. O yenilmez ruh; tarihi derinliklerden gelmektedir. Cesur, korkusuz, sonsuz iman, sarsılmaz iradenin yeryüzünde  ayak basmadığı, atının geçmediği toprak parçası kalmamıştır. Bütün Dünyanın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar Türkler hüküm sürmüştür. Kudret ve Zafer bizlere Atalarımızdan miras kalmıştır. Ara sıra da  olsa geçmişimizi yâd etmek, Atalarımızı  hatırlamak, kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi, masal gibi, hikâye gibi dinlemek de insana huzur ve manevi güç vermektedir. Özellikle yeni yetişen Gençlere sık sık hatırlatmamız gereken geçmişimiz, geçmişten günümüze gelişimiz anlatılmalı ve hatırlatılmalıdır. Gençler Avrupa sevgisi ile değil de kendi soyunun gücü ve Milletinin sevgisi ile büyütülmelidir. Saygılar