Sportif Direktörlükten sahaya inen İsmail Hoca'nın ilk sınavında,
Bursaspor kazanabileceği/kaybedebileceği
karşılaşmada, Düzcespor karşısında beraberlikle yetindi.
Bu beraberlik deplasmanda alınmış olsaydı başarılı bir sonuç olarak görülecekti.İç sahada oynadığımıza göre, taraftar gözüyle maçı
2 puan kayıp olarak karşılamak normaldir.
İsmail Hoca sihirbaz değil tabii ki,
iki-üç antrenmanla takımın çehresini değiştirmesini bekleyemeyiz.
Ancak,önceki maçlara baktığımızda,
70'li dakikalardan itibaren
adeta pili biten,
oyundan düşen,kalesini koruma anlayışıyla rakip yarısahaya
geçemeyen bir takımdan,
80'li dakikalarda Düzcespor kalesinde gol arayan bir takıma dönüşmek,
az mesafe değil doğrusu.
Kulübedeki görüntüsü ve beden diliyle maçı yaşayan,oyuncularına müdahale eden ve kazanma hırsını takımına yansıtan İsmail Hocayla bu ligde tutunma şansımızın yüksek olduğunu belirtmek isterim.
Maçın gidip geldiği son dakikalarda,
taraftarın"Oynayın ....."şeklinde ayar vermesinin, genç oyuncuların saha performansına katkı sağlamadığı gibi moral kondisyonlarını da düşürdüğü açık.
Karşılaşma berabere devam ederken,
her an gol atabileceğimiz oyunda, takımı desteklemenin sonuç üzerinde daha etkili olacağını düşünmemiz gerekiyor.
***
Puan cetvelinde üst sıralarda
yer alan Düzcespor'un,geçiş oyunu
ve kontraatağa etkili çıkma
özelliğiyle, bu ligin iyi takımlarından
biri olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle sol kanadımızı otobana çeviren Eren Karadağ'ın geliştirdiği atakların kalemizi nasıl tehdit ettiğini net olarak gördük.
Bursaspor açısından baktığımızda ise,maçın adamı,4 net golü önleyen,
artık tecrübeli diyebileceğimiz
kaleci Canberk'ti.
Yine çok çalışan,iyi niyetle mücadele eden takımın golcüsü Enver Cenk Şahin,kaleciyle karşı karşıya
kaldığı iki net pozisyonda,
kendisine yakışanı yapabilse,
maçı kazanmak mümkün de olabilirdi.
Düzcespor'un gol arayışlarında,
ilk 45'de Timur ve Eren,ikinci yarıda ise Çınar ve Samet'in isabetli şutlarında kalesinde devleşen Canberk,
Bursaspor'u oyunda tutan isimdi.
Taraftarın isyan ettiği 80'li dakikalarda gol için yüklenen Bursaspor'da
önce Eren Tunalı ve sonrasında
Bilal'in uzak mesafeli sert şutları tribünleri ayağa kaldırdı,kaldırmasına da,beklenen galibiyet golü maalesef gelmedi.
Sonuçta itibariyle;
önceki maçlara oranla oyunda
denge kuran,üçüncü bölgede pas yapabilen,rakip karşısında ezilmeyen
ve son dakikalarda bile gol arayan bir takıma dönüşmek,İsmail Hoca'nın
kısa süredeki artılarıydı.
Eldeki mevcut kadroyla,
bu sezon ligde kalmanın
hesaplarını yaparak,
"elbirliğiyle/kırmadan/dökmeden"
geçiş dönemini hasarsız atlatmak zorundayız.
"Acı çekmek de sevdaya dahildir..."