Bu hafta sonu seçimlerin ikinci turu yapılacak.

İktidar ilk turu 49:45 önde bitirdi.

Hata 49.5 aldı.

Yani 0.5 kazanması için yeterli.

Bu oranı iktidar nasıl aldı, oralara girmeye gerek yok.

Nasılsa herkes neyin ne olduğunu çok net gördü.

İktidara kazanması için 0.5 gerekiyor ama iki turlu seçimlerde işler öyle yürümüyor.

Özellikle de aradaki fark çok bariz değilse.

Muhalefetin dediği gibi ikinci tur 0:0 ile başlayacak, 49:45 olarak değil.

Ama mesele şu ki iktidar bu seçimi kazanamazsa bile kaybetmeyecek.

Şimdi bu cumleden dolayı kafanız karışmış olabilir.

Bu cümle başlık ile tezat oluşturuyor gibi de görünüyor olabilir.

Bilenler ne demek istediğimizi iyi bilir de siz buraya fazla takılmayın.

Zaten anlatmak istediğimiz şey başka.

Anlatmak istediğimiz;

Velev ki iktidar gerçekten kazandı.

Ancak bu defa bu galibiyet öncekilere benzemeyecek.

Çünkü artık tılsım bozuldu.

Çünkü iktidar ilk defa bu seçim döneminde seçim kampanyasını projelerini ve yapacaklarını anlatmaktan ziyade karşı tarafı kötülemek üzere kurdu.

Çünkü anlatacak proje kalmadı.

Çünkü daha önce vaad edilenler gerçekleştirilemediği için yeni projeler anlatmak kendi en azılı destekçilerine bile inandırıcı gelmiyor.

Bundan dolayı bütün seçim kampanyası karşı tarafı aslı astarı olmayan ithamlar üzerine kuruldu.

Gerçek olmayan ve saptırma sayısız yöntem kullanılarak.

Bu da aklıselim ve sağduyulu kendi seçmenlerinde bile tepkiler oluşmasına sebep olduğunu çok net biliyoruz.

Bu kişiler yine iktidara desteğini verecekler ama artık bunlarda bir kırılma yaşandığı çok net görülebiliyor.

Artık o inanmışlık ve güvenin yok olduğu çok belli.

Yıllardan beri iktidarın kendi seçmeni üzerine oluşturmayı başardığı o sinerji, o aura artık yok.

Yani o büyü artık bozuldu.

Yani iktidar kazansa bile bu saatten sonra kalıcı olamaz.

Ancak uzatmaları oynar.

Bu duruma ekonomik başta olmak üzere bütün alanlarda baş gösteren krizler de eklenince iktidarın kazanıp kazanmaması fazla bir şey ifade etmeyecek.

Hatta daha da ötesini söyleyelim:

Öyle bir an gelir ki, iktidar  keşke devam etmeseydik noktasına gelebilir.

Yani iktidarın kazanıp kazanmaması hiç bir şey ifade etmeyeceğini anlatmaya çalışıyoruz.

Milletimizin ezici çoğunluğunun (siz bakmayın iktidara hatırı sayılır bir kitlenin oy verdiğine,bunların birçoğu şu veya bu şekilde mecburiyetten bunu yapıyor) artık değişim istediği fazlasıyla belli.

Bu arzu meydanlarda, sokaklarda, çarşı pazarda bariz şekilde hissediliyor.

Ve bu değişim şu veya bu şekilde olacaktır.

Bunun önüne kimse geçemez.

Bu ortamı daha önce yaşadığımız için olacağını çok iyi biliyoruz.

Bulunduğumuz toplumsal konjonktür bunu açıkça gösteriyor.

Özetle birileri kazansa bile kaybedeceğini anlatmaya çalışıyoruz.

Fazla söze gerek yok.

Nasılsa önümüzdeki süreçte neden bahsettiğimizi hep beraber göreceğiz.