Kilikyalılar Gülek boğazındaki kayaları parçalayıp, Anadolu ile Suriye arasındaki tek geçiş yolu olan "Kilikya Geçidini(Gülek Boğazını) açtılar. Gülek Boğazı, Birinci Dünya Savaşı’na kadar Anadolu ile Kilikya, Suriye arasında tek geçitti. Mısır Valisi’nin oğlu İbrahim Paşa tarafından burada Tabyalar yaptırılmış, Mısır Ordusu Gülek Boğazı’ndan çekilirken, bu tabyalara toplar bırakmış, Kırım Savaşı’nda da bu toplar kullanılmıştır. Gülek Boğazının "Gülek Efsanesi " olarak bir hikâyesi oluşmuştur. 

Hikayeye göre iyi kalpli bir padişahın yıllarca hiç çocuğu olmamış. Her gün Allah’a bir kızı olması için dua edermiş. İlerleyen yaşında sonunda duası kabul olmuş. Vezirine  “40 gün, 40 gece sarayın kapısı açık kalsın, eğlenceler yapılsın, kurbanlar kesilsin” diye emirler vermiş. Büyüyen prensesi ülkenin halkı da iyi kalpli, alçak gönüllü, yardımsever olduğu için çok seviyormuş. Günün birinde saraya bir kâhin gelmiş. Padişaha kızının geleceği hakkında gördüklerini söylemiş.  “-Padişahım kızınız günün birinde bir yılan tarafından öldürülecek”  deyince, padişah kızını kaybetme korkusundan, Gülek Boğazının yanında yükselen tepeye bir saray yaptırmış. İçine karınca bile giremeyecek şekilde itina ile yaptırmış. Güzel prenses bu sarayda esir hayatı yaşamaktan gün geçtikçe sararıp solmuş. Babasından izin isteyip kırlarda dolaşmak istemiş. Babası da koruma ile gezmesine izin vermiş. Bir gün yine kırlarda gezmek için korumasız gizlice saraydan kaçıp gönlünce gezmiş. Bir ara arkasına baktığında kendisine doğru gelmekte olan bir ejderha görmüş. Korkudan kaçmaya başlamış. Yılandan kaçamayacağını anlayınca ellerini göğe kaldırıp;  “Ulu Tanrım, beni böyle bir ejderhaya yem etme. Şuanda burada beni taş kes” diye dua edince, duası kabul olmuş. Oldukları yerde kız ve ejderha taş olmuşlar.

Çukurova’dan İç Anadolu’ya geçerken Toros Dağları, Gülek Boğazı yoluyla geçenlere geçit verir. Boğaza girmeden sol taraftaki yüksek tepenin sarp ve dikine yarına;  ‘Yılanlar Kayalığı’ denir. Yardaki ejderhanın taşlaşmış görüntüsü net şekilde görülmektedir. Tepenin diğer yamacında Gülek köyünde de prensesin taş kesilmiş heykeli görülür. Bu hikayeyi yerinde görmek isteyen turistlerin uğrak yolu durumuna gelmiş doğa harikası bir yer olmuş. Mersin’in Tarsus ilçesinde deniz seviyesinden bin 600 yüz metre yukarıda bulunan Gülek Kalesi’de seyir tepesindeki fotoğraf hileleriyle uçurumun kenarında duruyormuş hissi veriyor. Vatandaşlarımız fotoğraf çektirmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Uçurumun kenarında bir kayada oturup, aşağıdaki otobanın izlendiği görüntüsü verilen Fotoğrafların çekildiği bölgenin ziyaretçi sayısı her geçen gün artmakta. Yaşanan efsaneler insana ayrı bir nostalji duygular aşılamakta. Duygu yaşamak isteyenlerin gitmesi gereken yerlerin başında gelir. İyi seyirler şimdiden gidecek olanlara. Saygılar