İnsanların hayatında bazı önemli olaylar sonsuza kadar unutulmaz hatırlanır. Hatırlanacak olayların iyi veya kötü olması önemli değildir. Kendini hatırlatması önemlidir. Bazı yaşanmış olaylar İnsanların hayatını yerle bir eder, yaşamını ve dünyasını değiştirir, her şeyi yerinden oynatır, kendini unutturmaz.
Karadumanlar içindeyken sana uzanan bir eli tuttuğunda bunun adının ilâhi bir mucize olduğunu anlarsın. Mucizenin de hayatına neler kattığına, hayatta kalış sebebinin de bu mucizeye bağlı olduğuna karar verdiğinde, sana bu mucizeyi yaşatanı sonsuza kadar hayatından çıkarmazsın.
Ruh halimden geçen bu açıklamadan sonra anlatmaya çalıştığım "Benim Dünyamdaki " "Atatürk ve Cumhuriyet", demek; öncelikle sadakat, vefa borcu, bağımlılık, yaşam tarzıdır. Sonraki sıralamalarda; özgürlük, bağımsızlık, kendi kendinin efendisi olma, seçme seçilme - söz hakkında bulunma, kendine ait özel haklara sahip olma demektir. "Atatürk" benim ve benim gibi aklı mantığı yerinde, Laik - hür - özgürlüğüne düşkün insanların gözünde; bir İlke, doğru yolu gösteren aydınlatıcı, uygarlığa giden yolun ta kendisidir. İnsana insan olmanın, İnsan gibi yaşamanın yolunu gösteren bağımsızlığında ta kendisidir. Ülkesinin -halkının başında esen kara bulutları ortadan kaldıran kurtarıcınında ta kendisidir. Ayrıca yine benim gözünde eziyet -zulüm gören kadının sığındığı , ayaklarının üzerinde durmayı başardığı "Baba Evi"dir. Çocukların çocukluk masumiyetlerini koruyabildiği, günahsız saf dünyalarında, çocukluklarını yaşayabildiği, geleceğe güvenle bakabilecekleri "Aydınlık Dünya Evi"dir. Atatürk ve Cumhuriyet ayrılmaz bir ikilidir. Cumhuriyet demek Atatürk demektir. Bir Devrimcinin, dahi bir Komutanın, Halkı ile birlikte kazandığı Askeri bir Zaferdir. Cumhuriyet bir İstiklal Savaşıdır. Özellikle Doğunun Batıya karşı kazandığı Büyük üstünlüktür. Tarihi Tersine çevirendir. Toplumsal, Siyasal, Ekonomik, Kültürel Alanlarda Büyük Devrimdir. Fikri Hür, Vicdanı Hür Kuşakları yaratan Çağdaş Eğitimdir. Laik ve Sosyal Hukuk Devleti Olmaktır. Özellikle Cumhuriyet Sevgidir - Barıştır ; Yurtta Barış, Cihanda Barış ilkesini taşır. Daha dahası da Bilimdir, Çağdaşlıktır , Büyük Medeni Devletlerin seviyesine ulaşmaktır.
Özgürlüğü, yeniliği, uygarlığı istemeyenler; her daim başka devletlerin himayesinde köle olarak kalmaya mahkum olanlardır. Ülkemizde bu çağda özellikle "Atatürk Düşmanı " olarak yetiştirilmeye çalıştırılan "Genç Kızlarımız" , ileride kendileri için seçilecek eşlerini bir çatı altında başka kadınlarla ortak paylaşmaya mahkum olacak Kadınlardır. Elinin hamuru ile erkek işine karıştırılmayan, erkek hakimiyetinde, erkeğin kölesi olarak yaşamını devam ettirecek Kadınlardır. Eğitimden uzak, evlere kapatılmış, eşlerini bile seçme hakkına sahip olamayan, eşya gibi alınıp satılan Kadınlardır. Bunları ilkel çağlarda iken anlamak mümkün olurdu da günümüz şartlarında algılamak akıl - mantık işi değil. Baktığında teknolojinin her alanından faydalanmayı biliyorlar. İlimin bilimin ışığında geri kalmış dini düşüncelerden vazgeçmiyorlar. Demokrasi, Cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı, köle olarak yönetilecekleri bir yaşam tarzı isteklerindeler. Farkında olmadan bindikleri dalları kırma girişiminde bulunuyorlar. Hangi akıllara niçin hizmet ettiklerini kendileri de tam olarak bilmiyorlar. Bu fikirleri kendilerine uygulatmaya çalışanların gerçek amaçlarından uzaklar. Din Allah ile Kul arasında yaşanılan bağdır. Birilerine din adı altında köle olarak bağlı kalmak değildir. Aklı hür, fikri hür bizler Cumhuriyetimize ve Atatürk'ümüze sahip çıkmayı, İlke ve İnkılaplarının yolundan gitmeye sonsuza kadar Ant içtik. Bu ülkeyi Atalarımız yoktan var edip bu günlere getirmeyi başardı. Bundan sonrasında da , bize ait olanları, sahip olduklarımızı, elimizden kaptırmaya hiç niyetimiz yok. Genci yaşlısı, kadını erkeği, çocuğu ile Özgürlük ve Bağımsızlık yolunda sonsuza kadar devam edeceğiz. Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Her daim Atamıza lâyık, Dünyanın Tanıdığı, Bağımsız Cumhuriyet Devletiyiz. Ne mutlu Türk'üm diyene!.. Saygılar.