Demokrasiler gelişmiş toplumların sistemidir.

Demokrasinin işleyişini, yani toplumların gerçek ve hür iradesini yansıtan unsur eğitim düzeyi ve toplumsal bilinçtir.

Bu kriterler yeterli seviyelerde değilse o toplumları manipüle etmek son derece kolaydır. Hele ki küçük ülkelerde bu çok daha kolaydır.

10 Kasım 1989 yılında Jivkov rejiminin yıkılmasıyla Bulgaristan'da  demokrasiye geçiş yaşandı. Ama demokrasi her zaman kağıt üzerinde kaldı.

Totaliter rejimin kalıntıları her zaman oradaki siyaseti belirleyen taraf oldu.

Kurulan bütün partiler, sayıları kaç olursa olsun, hep onların kontrolündeydi.

Bunlar sistem partileridir.

Bu odakların dışında herhangi bir oluşum veya partinin yaşama şansı yoktur.

Sistem, yani statüko partileri totaliter rejim kalıntılarının kontrolünden dolayı  Rus himayesinde olduklarını söylemeye gerek yok.

Kuruluş felsefesi olarak merkez sağ ve güya Avro-Atlantik parti olması gereken, son seçimlerde birinci parti çıkan, GERB dahil.

Onlar da yaşanan bu süreçte kimin tarafında olduklarını şüphe bırakmayacak şekilde net olarak belli ettiler.

Zaten bu partinin başındaki kişi eski rejimin has adamlarından, hatta Jivkov'un korumalığını bile yapması bu durumu fazlasıyla belli ediyor.

Ancak son birkaç seçimle birlikte, belki de ilk defa ABD ve Batı siyasi parti nezdinde bu kadar taraf oldular.

Kısa sürede seçmenin desteğini alarak en büyük partiler arasına girmeyi başaran PP (Prodyljavame Promyanata) ile.

ABD ve Batının asıl hedefleri bazı odakların güdümünde, Rus yanlısı olan bu statüko partilerini siyasi arenadan silmek.

02 Nisan tarihinde Bulgaristan'da bir seçim daha yapılacak.

Son iki yılda 5. genel seçim.

Burada yarış Batı ve Rusya arasında olduğunu söylemeye gerek yok.

Çizgiler bu kadar keskin olduğundan önceki seçimlerden kalıcı uzlaşı çıkmadı. 02 Nisan'daki seçimlerden de farklı bir sonuç çıkmayacaktır.

Son Ekim ayında yapılan seçimlerden önce yazmıştık o seçimlerden istikrar çıkmayacağını ve ilkbaharda yeni bir seçime gidilecektir diye.

Aynen öyle oldu ve önümüzde yapılacak seçimlerden de farklı bir sonuç çıkmayacaktır çünkü burada farklı hesaplar söz konusu.

Bulgaristan'ın şu andaki en güçlü siyasi figürü olan cumhurbaşkanı Radev de bu hesapların içinde. Konuyla ilgili bu köşemizde 30.08.2022 tarihinde "Radev'in sinsi hesapları" diye yazmıştık.

Bulgaristan'da yaşanan bu sürecin ülkemizi ilgilendiren tarafı da var tabi.

Hepsi bu gelişmelerin içinde  önemli olan bizim  nerede olduğumuzdur.

Hiçbir yerde yokuz!

Günübirlik politikalarla bir orada bir burada savrulup duruyoruz.

Bunun sebebi  kısa, orta ve uzun vadeli stratejilerimizin olmamasında.

Olması da mümkün değil,zira sadece Bulgaristan değil, tüm Balkan ülkelerinde aynı durumlar söz konusu.

Buralarla ilgili esaslı ,uzun projeksiyonlu politikalarımızın olmamasının en büyük kanıtı,Balkan ülkelerinde istisnasız hepsinde soydaşlarımızın kendi aralarında ikiye ,üçe hatta dörde bölünmüş olmalarıdır.

Buralarda bir türlü etkili olup soydaşlarımızı beraber hareket etme organizasyonları yapamadık,ki sadece ayrı ülkeler için değil, bütün Balkan ülkelerindeki soydaşlarımız  beraberlik içinde hareket etmeleri sağlanmalı.

Bunun gerekli alt yapılarını oluşturmak bizim karar vericilerin işiydi.

Bu olmadıysa sebebi belli.

İlgili kurum ve kuruluşlarda oraları bilen, işin ehli kişilerin görev almaması.

Oradaki faaliyetler koli ile erzak,giyecek ve kırtasiye malzemeleri dağıtmak veya tarihi eserlerimizi onarmaktan ibaret.

Vizyon yok, planlama yok, başka herhangi bir stratejik çalışma yok.

Dünyanın en stratejik bölgelerinden biri olan Balkanlarda, soydaş nüfusumuzdan dolayı  en önemli oyun kuruculardan olmamız gerekirken, başkalarının kurduğu oyunlara ayak uydurmak zorunda kalan konumdayız.

Oysa her zaman söylüyoruz; Balkanlardaki  varlığımızdan dolayı nükleer silah ayarında güce sahibiz.

Bulgaristan'da  doksanlı yılların başında "Demokrasiye !?"  geçiş ile beraber ülke olarak momentumu ıskaladık.

Şimdi kartlar yeniden dağıtılırken bu defa bunu ıskalamamak lazım.

Umarız ıskalamayız ancak aynı zihniyet ve aynı kadrolarla momentum falan filan yakalamamız mümkün değil.