İmparator Konstantin 325 yılında Roma’daki Apollon tapınağını yıktırır, oradan getirttiği taşları  İstanbul'daki Çemberlitaş’ın  yapımında kullandırır. 11×11 metre ebadında, 2,5 metre yüksekliğinde dört parçadan oluşan, her biri 100 ton ağırlığında birbirleri üzerine kırılma olmadan yerleştirilmiş, piramitlerdeki sır gibi yapılmış muhteşem bir sütun. Kızıl porfir olan  bu taşlar, kutsal taş olarak kabul edilir, Granitin de başka bir türüdür. Bu taşların altında bulunan gizli bir odaya, Konstantin’in annesi Helen tarafından 340-400 yıllarında ‘Kutsal Emanetler’ konulmuştur. Bu Kutsal Emanetler Kudüs' ten getirilen Hz.İsa'nın mezarına ait ‘Kutsal Toprak’, Orjinal haç parçaları, çarmıha gerildiğinde kullanılan çiviler, kaymak taşından yapılan kase, ekmek kırıntıları, Hz. Musa' ya ait taş ile Hz. Lut'a ait asa, Hz. Nuh’un baltası, Hz. Süleyman’ın 7 kollu Şamdanı" bulunmaktadır. Romanın kurulmasının ilk kutsal simgesi olarak yapılan Çemberlitaş; Tanrının birliğini simgelemek amacıyla yapılmıştır. İstanbul’un 1918 yılında işgali sırasında Vatikan’dan gelen bir grup rahip,kutsal emanetleri almak isterler ama başarılı olamazlar. 1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk,konunun doğruluğunu tespit etmek amacıyla Avrupa’dan arkeologlar getirtir. - " Kıyamet kopmadıkça, görünmeyen güçler tarafından gizli sırların açığa çıkmasına izin verilmediği sürece, O emanetlere ulaşmanın imkansız olduğu kanısına varılır. Çemberlitaş semti, hamamı, cami ve  külliyeleri ile farklı yüzyılları aynı anda yaşatabilecek  birikimine ve güce sahip  tarihi yapı. Tarihi Kapalıçarşıya yakınlığı ile de ayrı bir özelliği vardır. 19.yüzyılda Çemberlitaş doktorların ve avukatların yaşadığı yerleşim bölgesi iken,doğudan aldığı aşırı göçler sayesinde yerli halkın semti terk etmelerine neden olmuştur. 1990'larda başlayan 'kitle turizmi’ sayesinde bölge yeniden canlanmıştır. Dünyanın en büyük ‘porfir  sütunu’ olarak  35 metrelik yüksekliğe sahip Çemberlitaş hareketli bir tarihi yaşamış, İstanbul’un tarihi kadar eski anılarla dolu anıtsal sütun.  Osmanlı döneminde depremlerden gördüğü zararlar sonucu, sütunun kasnaklarının Çember ile çelik gibi kuvvetlendirilmesi sonrasında Çemberlitaş olarak yeni ismi ile yeni tarihi dönemlerde de  anılmaya başlanmıştır. Fatih ilçesinde bulunan yapı, İstanbul’un yedi tepesinden birinde, tarihi yarımadanın merkezinde, adını verdiği Çemberlitaş meydanında bulunmaktadır. Konum olarak ayrıca Sultanahmet meydanı ve Beyazıt cami arasında bulunan ‘Divanyolu’ üzerinde kalmaktadır. Trafiğe kapalı bir alanda bulunduğu için, özel aracı ile gitmek isteyenler, aracını  Beyazıt meydanındaki ispark alanına bırakabilirler. Saygılar...