Bazen neden niçin bilmeden ‘daima asla’ deriz de nedenini sorsalar doğru cevabı bizde bilemeyiz. Ruh halimizin zaman zaman şekilden şekle girdiği anlar yaşanabilir. Öyle zamanlarda da ister istemez içimizden geldiği gibi hareket ederiz. O anlar da ruh halimizin bizi götürdüğü yer, mekan, zaman önemli değildir. Düşünmeden, mantıksız kararlar doğrultusunda alabildiğimiz kadar yol alırız. Taki yakınlarımızın, sevenlerimizin bize bir ‘dur’ ihtarını duyana kadar. İnsanın gözünün önündeki gerçeği göremeyişi tescilli doğrudur, her daim uzaktaki erişemediği,sahip olamadığı ilgisini çeker ama yakını ilgi çekmez ve görünmez. Bazı takıntılı kişilerde duygularının esiri olduğunun farkına bile varmadan takıntısını yaşar bunu kendi de anlamaz. Kendisine sunulan gerçek sevgiyi keşfedemez daima asla hep o olsun diye inadının, takıntısının üstüne gider, karşılıksız sevginin  peşinde kendini feda eder,- ‘daima asla ondan başkasını istemem’ derken, gerçek sevenlerini de kaybeder. aile hayatı, aşk hayatı, iş hayatı fark etmez, ana konu aynı, figüranların yeri değişik, yaşanılan takıntılı  gerçeği değiştirmez olur. Aile hayatında iki çocuklu ailenin biri uysal, sadık, diğeri haylaz, gözü dışarıda evdekilerin yüzünü bile görmez iken; bizim tercihimiz onun peşinden koşmak, sevgisini kazanmayı zorlamak, ısrarla kendimizi ona sevdirme çabasında olmak, bunu yaparken birinin üzerine aşırı düşüp, diğerini dışladığımızın farkına varamamak, hayırsıza verilen değeri hayırlıya gösterememek. İş hayatında ki durumu da ele alırsak konu aynı; gözde elemana olan ilgi, diğer elemanların hakkına girerek, diğer çalışanları yok sayarcasına, daima asla başkası tercih edilmeden, kafada yaratılan takıntı ‘daima o olsun’u kabul etmek. Aşk hayatında da aynı iç güdü, birine karşılıksız aşk duyduğunu bile bile yine aynı takıntı ‘daima asla ondan vazgeçmem’ diye boşa ömür harcar. Bu yaşananlar arasında gerçek olan; sadece kendinin kendine verdiği büyük hasar baki kalır ama bunu daima asla anlamaz. Yakınlarından alabilecek uzun süren destekle bazen bir düzene girebilir. Bazen de tıbbi bir destekle düzene girebilir. İnsan nefsinin, ruhunun, yarattığı kötü duyguların ağır bedeli olabilir. Bunu anlamak, çözmek,yaşamadan sonuca bağlamak çok zor. Bazen kendimize  - ‘daima asla ben bunu yapmam’ diyerek büyük konuşmamakta fayda var. Ne zaman nerede ne yaptığımızın biz bile farkına varamadan olanlar olmuş olur. Hayat bazen tatlıdır. Bazen acıdır. Mevsimsel dönüşler yaşanabilir. Bizler buna  daima asla engel olamayız .Herkes de  ‘bazen daima asla’ takıntısı vardır. Saygılar...