26 Mart 2017 Bulgaristan Genel seçimleri öncesi aşırı milliyetçi partilerin dayatması sonucu Bulgaristan Parlamentosu AB dışında kalan ülkelere sandık sınırlaması getirdi.
Buna göre üçüncü ülkelerde, ne kadar talep olursa olsun, sandık sayısı en fazla 35 ile sınırlı kalacaktı.
Tabi burada asıl hedef soydaş nüfusumuzun yoğunluğundan dolayı ülkemizdi.
Her seçim döneminde buradan azımsanmayacak sayıda kişi oy kullanıyordu.
Ancak ne enteresandır o dönem yurtdışı sandık sınırlandırılması konusunda sözde soydaşımızı temsil eden DPS partisi de aşırı milliyetçilerle hareket ederek bu kanunun çıkmasına önayak olmuştu.
Sebep belliydi:
O günlerde yeni kurulan DOST partisi soydaşımızın nezdinde büyük teveccüh ile karşılanmıştı.
Özellikle buradaki soydaşımızın ezici çoğunluğu DOST'u destekliyordu.
Bunun farkında olan DPS yönetimi sandıkların sınırlandırılması konusunda aşırı milliyetçilerle beraber hareket etmişti.
Sonuç olarak AB ülkeleri dışında kalan ülkelerde açılacak sandık sayısı en fazla 35 ile kısıtlandı.
Bu karar her türlü evrensel hak ve hürriyetlere aykırı alınmış bir karardı.
Her insanın temel hakkı olan seçme ve seçilme hakkını ihlal eden bir karardı.
Neyse ki Bulgaristan'da yapılan son seçimlerden sonra bu yanlıştan dönüldü.
Yeni oluşturulan Parlamento bu kanunda değişikliğe giderek bu utanç verici kısıtlamayı kaldırdı.
Ancak bu konuda verdikleri mücadele için bazı kişilere özel parantez açmak lazım.
Bu kişilerin başında Bal-Göç Genel Başkanı Veli Öztürk gelir.
Neredeyse 35 sandık sınırlamasını getiren bu gayri demokratik kanun kabul edildiğinden beri her ortam ve platformda bu konuyu gündemde tutmuştur.
Özellikle son 04 Nisan Bulgaristan Parlamento seçimleri sürecinde gerek bizim, gerek Bulgaristan ulusal medyasına verdiği demeçlerinde konuyu ısrarla gündeme getirmiştir.
 
Böyle bir sınırlamanın temel demokratik değerlere aykırı oluğunu ve bunun ciddi insan hakları ihlali anlamına geldiğini bıkmadan usanmadan anlatmaya çalışmıştır.
Seçim günü bile ülkemizde açılan az sayıda sandıkta oy kullanımını her türlü zorluk çıkararak sabote etmeye çalışan aşırı milliyetçi partilerin gözlemcilerine karşı verilen mücadelede  bu konuları tekrar tekrar gündeme getirmiştir.
Tabi burada Bal-Göç'ün Başkan yardımcıları, Bal-Göç Genel sekreteri ve Bal-Göç hukuk komisyonu da sonuna kadar konun takipçileri olmuşlardır.
 
Öyle ki sandık sayısını sınırlayan bu kanunda değişikliğe gidilmeseydi konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar götürülme kararlılığı söz konusuydu.
Ancak bu büyük yanlıştan dönüldü ve sınırlama kaldırıldı.
Artık müracaat edilen sayı kadar sandık açılabilecek.
Yani sandık sayılarında herhangi bir sınırlama olmayacak.
Bu defa DPS de yeni çıkan kanunu desteklemiştir.
Sebebi belki kendilerine daha fazla oy çıkma umududur.
Sebep şudur budur ama daha önceki kanun değişikliğinde girdikleri yanlış tutumlarından vazgeçmiş olmaları onların lehine olmuştur.
Neticede olması gereken olmuş ve bu anti demokratik uygulamadan vazgeçilmesi Bulgaristan demokrasisi için bir kazanım olmuştur.
Bundan sonra yoğun olarak seçimlere katılarak görev bize düşüyor.