Üzülerek okuduğum bir yazı; "İnsanlığın  kıtlık yaşayacağı felaket kapıda"! Amerikanın 2025 yılını kıtlık yılı olarak geçireceği hesaplanırken tek ayakta kalacak ağacın "Zeytin ağacı" olacağı, zeytin ağacı çok olan ülkelerin kıtlık yaşamayacağı, bu yüzden de zeytin ağaçlarının yok edilmemesi, koruma altına alınmasına önem verilmeli diye açıklamalarda bulunan bilim insanlarının uyarılarının aksine konut yapımına daha fazla değer verildiğinden ağaçlar   sürekli bir şekilde yakılmakta, yerine ağaçlandırma yapılacağına yapılaşmaya  önem verilmekte ve bu sürekli böyle olmakta. Merak ediyorum oturulan mekanın değeri ne olursa olsun, ister şato-malikane, ister saray - villa, bunların içinde yaşayanların beslenme şekilleri lüks evlerine yakışır şekilde olabilecekmi? Herşey beton yığınına dönüşünce bunca çoğalan insana yetecek gıda  üretimi  hangi toprak alanda yetişecek? İnsanların bu durumlarını hesaba katmak isteyen hemen hemen hiç kalmadı. Yıkılan eski yapıların yanında bulunan bütün yeşil alanlar beton yığınına  dönmeye devam etmekte sorumluların buna göz yummaları, görmezden gelmeleri af edilir durum değil. Bir karış yeri bile konut alanı diye hesaba katıyorlarda bunca artmakta olan nüfusun gelecekte gıda sıkıntısı yaşayacağını hesap etmeyi düşünmüyorlar.  Kendilerini dünyanın gidişatına bırakmışlar, çılgın gibi tüketim hırsına girmişler. Eldeki hazineler bir yandan yenilmekte, bir yandan da yok edilmekte. Yerine koyma derdi yok.Ekilecek, biçilecek alanlar  bırakılması, Ağaçlandırma çalışmalarına hız vermek, üretime özendirmek,  yönlendirilmek, imkanlar sunmak yok.Sadece var olanı bitirme gayreti içinde bulunulmakta. Sayıları fazla olmayan üreticilerimiz var da onlarda çoğu kendi imkanlarıyla uğraş vermekteler kendilerine saygı duyuyorum. Ülkemiz    ve dünyamız bu konuda hergeçen gün kötüye gitmekte. Tarıma  Hayvancılığa, üretime  önem  verilerek  bu konuda yetkililerin çalışmalarında artış olmalı, özellikle çiftçilerimize acil destekte bulunup, gelecekteki kapıda bekleyen kıtlığa önlem alınmalı diye haykırıyorum.  İnsanlığın kıtlık yaşayacağı felaket yılında hatta yıllarında, zeytin ve zeytinyağının sağlık üzerinde olumlu etkilerinin çok büyük olduğu, zeytin ve zeytinyağında bulunan antioksidanların vücudu koruduğu, zeytinyağının Ana Sütünün Aynısı olduğu, insanlara kilo aldırmadığı, hergün yenildiği takdirde hastalıklardan uzak yaşanılacağı, O yüzden de  gelecekteki yatırımların Zeytin Ağaçlarını arttırmaktan geçeceği, var olanlara da sahip çıkmakla olacağını unutmayalım-unutturmayalım. Kıtlığı,en kolay ve  rahat bir şekilde zeytin ve zeytinyağı ile sağlıklı atlatabileceğimize bunun da Zeytin Ağaçlarına sahip çıkmakla olacağını bilelim,bildirelim. Tüketicilikten-Üreticiliğe geçiş yıllarımız olsun...