Önceki hafta heyecanla beklenen TOGG piyasaya sürüldü.

"Yerli" araba olarak üretilmesi şüphesiz önemli bir gelişme.

Ama diğer yandan tarım ülkesi olmamıza rağmen soğan 30 lirayı gördü.

Bu fahiş artışın tartışması TOGG'u gölgede bıraktı.

Bundan dolayı son günlerde bu iki ürün en sık gündeme gelen konular oldu.

TOGG mu, soğan mı? Tartışma bu.

Tabi ki soğan.

Soğan temel besin zincirinin bileşenlerinden biri.

Burada soğanın sembolik anlamı var.

Yani mesele soğan değil , tarımsal ürünler.

Ülkemiz her türlü tarım ürünleri yetiştirmeye son derece elverişli olmasına rağmen ve tüketici bu ürünleri en ucuz fiyata alması gerekirken, üretimde dünyada öncü ülkelerden biri olmamız gerekirken birçok ürünün ithal edilir duruma gelmesi aslında soğan üzerinden asıl  tartışılan konular.

Olayın buralara geleceğini öngörmüş olacağız ki bu konularda   yazmıştık.

"Yerli arabadan daha önemli olan nedir?" ve  "TOGG mu , tarım mı?"   başlıklı yazılarımızda buralara vurgu yapmıştık.

Araba üretilmesi önemlidir ama ülkemizin potansiyelini göz önünde bulundurarak katma değeri daha yüksek ürünlere ağırlık vermek çok daha rasyonel bir yaklaşımdır.

Örneğin ilerleyen yıllarda dünya genelinde tarım ürünleri ve gıda sıkıntıları beklenmekte.

Ülkemiz bu açıdan dünyanın en uygun iklim ve toprak şartlarına sahip.

Bu alanda üretimi artırma amaçlı ileri teknoloji ürünler geliştirilmesi katma değeri ve geri dönüşü çok daha yüksek sonuçlar elde edilebilir.

Üstelik artan nüfusuyla dünya her geçen gün temel geçim kaynağı olan gıdaya daha fazla ihtiyaç duyduğu bir ortamda bu alanda yoğunlaşmak çok daha pragmatik bir yaklaşım olur.

Dünya artık dördüncü teknoloji devrimini yaşamaya başlamış ve her geçen gün değişik ulaşım araçları gündeme gelirken 150 yıldır üretilen bir araç yapma gayreti ne kadar rasyonel bir yaklaşım?

Böyle bir araç bize ne getirip götüreceğine  bakılmalı.

Prestij açısından bir şey kazandıracak mı?  Hayır!

Araba dünyada 19.yüzyılın sonlarından beri üretilen bir ürün.

Ekonomik açıdan bir katkımız olacak mı?  O da mümkün değil. 

Bunun mümkün olması için sadece iç piyasalara yönelik değil, bu araçları ihraç etmeniz de lazım.

Bunu yapabilmek için rekabetçi araç üretilmeli ve yüz yılı aşkındır araç üretimi tecrübesi olan firmalara karşı bu pek mümkün değil. 

O zaman geriye ne kalıyor?

Bu aracın sadece iç siyaset için kullanma gayreti olduğu anlaşılıyor.

Her açıdan rantabl olmayacak bir araç için bunca yatırım , zaman ve efor harcamaya ne kadar değer ?

Teknoloji geçmişimiz olmadığından ve Osmanlının hantal ve yozlaşmış yapısından dolayı zamanında Sanayi devrimini ıskaladığımızdan bunu  kısa sürede başarabilmek çok kolay değil.

Sanayi ve teknoloji devleri ile rekabetçi bir seviyeye gelene kadar, ekonomimizi geliştirmek için kısa vadede en efektif sonuçlar hangi alanda alabiliriz ona bakmalıyız.

Yoksa ileri  teknoloji atılımlarımıza yine devam edelim, araba da üretelim.

Bunu Savunma sanayii gibi stratejik alanlarda, SİHA'lar üreterek yapıyoruz.

Burada kar amacı güdülmez ve üretme gerekçeleri farklıdır.

Ancak ekonomik açıdan bize katma değeri en yüksek verim hangi alanda alınacaksa oraya yoğunlaşmak çok daha efektif olacaktır.

TOGG'un üretilmesi kuşkusuz önemli bir gelişme ancak ekonomik açıdan ne kadar katkı sağlar, ne kadar rantabl  ona bakmak lazım.

TOGG nedir?

İnnovativ özelliği olmayan, dünyada zaten 150 yılı aşkındır üretilen ve artık Afrika ülkelerinde bile imal edilen,elektrikli olsa da, sıradan bir araba. 

Patenti size ait olan, teknolojide devrim niteliği taşıyan bir icat yapıp bu patenti dünyaya satarsınız tamam.

Ama sıradan bir araba yapıp da bunu adeta yeni bir çağ açacak bir şeymiş gibi yansıtmaya kalkışmak hamasetten başka birşey değildir.

Üstelik bunu soğanın  30 lirayı aştığı bir ortamda yaparsanız;

TOGG mu, soğan mı dilemmasına maruz kalırsınız.