İYİ parti'nin Eylül ayındaki Genel İdare Kurulu toplantısında 2023 'ün ilk aylarında kurultay kararı alındı.

Kongrenin öne alınmasıyla genel seçimler öncesi teşkilatlarda  gerekli ayarlar yapılarak seçimlere daha etkili kadrolarla girmek amaçlanmakta.

Bu kapsamda milletvekili  adayı olmak isteyen il ve ilçe başkanlarına kongrelerde aday olmamaları tavsiye edildi.

Bu durum birçok teşkilat başkanını ikilem içinde bıraktı.

Bunlardan biri Bursa il başkanı Selçuk Türkoğlu.

Kendisinin resmi bir beyanı olmasa da gelişmelere bakıldığında adaylık konusunda güçlü işaretler veriyor.

Bursa, özünde muhafazakar bir şehir.

Yani muhafazakar merkez sağ seçmen ağırlıkta.

Bursa'nın bir diğer özelliği de Balkan göçmen nüfusunun yoğunluğu.

Bundan dolayı her zaman siyasi dengeleri değiştirebilecek potansiyele fazlasıyla sahip bir topluluk.

Siyasi partilere üyelik açısından nüfuslarına oranla çok geride olsalar da partiler listeleri oluştururken bu gerçeği göz önünde bulundurur. 

Bu konuda iktidar partisi istisna tutulabilir.

Her ne kadar milletvekillerinin arasında Balkan kökenli isimler olsa da özellikle Bulgaristan göçmen camiası, ki Bursa'da ezici çoğunluk onlarda,  bunları kendi temsilcileri olarak   görmedi.

Camiayı temsilen hep bu camianın tanımadığı ,bilmediği birileri dayatıldı.

Böyle dayatmaların tabi ki karşılığı da olmadı.

Göçmen camiasından merkez sağ görüşlü olanlar bile iktidar partisine  başından beri  yakın durmadı ve destek genel ortalamaların hep altında kaldı.

AK Parti her ne kadar muhafazakar merkez sağ partisi olarak siyaset arenasına girmiş olsa da ilerleyen zamanla özüne, Milli görüşe dönüş yaptı.

Asıl kopmalar bu dönüşten sonra yaşandı göçmen camiasında.

İktidar partisi de aynı şekilde  camiamıza hep mesafeli durdu.

Parti içinde aktif siyaset yapanlara bile  ilerleme şansı pek tanınmadı.

Yani en başından beri iktidar ile aramızdaki doku uyuşmazlığı hiçbir zaman giderilemedi.

Bunun örneklerinden biri iktidar partisinin göreve yeni başlayan il başkanına Göç-Türk federasyonu yönetimi olarak "hayırlı olsun" ziyaretine  gittiğimizde yaşanmıştı.

İl başkanı, göçmen camiasından yeterince destek göremediklerini gündeme getirmiş ve biz de kendisine bunun sebebi camiaya gösterilen ilgi ile doğru orantılı olduğunu söylememiz üzerine o dönemlerde aldıkları yüksek desteğin verdiği özgüvenle, ama ne olursa olsun bir siyasetçinin asla söylememesi gereken sözler sarfetmiştir;

"Göçmenler oy verse ne olacak, vermese ne olacak" demişti.

Biz de kendisine; 

"Sayın Başkan, gün gelecek bu sözleri size hatırlatacağız merak etmeyin" diye cevap vermiştik.

Eski İl başkanının yaklaşımını yeni il yönetimi benimsemeyeceği beklentisi yok değil

Sonuç olarak Ak Parti ile göçmen camiamızın arasında doku uyuşmazlığı oldu hep.

Bundan dolayı muhafazakar merkez sağ anlayışında olan göçmen topluluğu kurulduğundan beri İYİ partiye çok daha fazla ilgi gösteriyor ve Bursa'da  destekçi kitlesinin çok önemli kısmı göçmen camiasından oluşmakta.

Balkan göçmenlerin başkenti olarak anılan Bursa'da parti açısından bu eğilim büyük önem taşımakta.

İYİ Parti Genel Merkezi de bunun çok net farkında.

Bundan dolayı göçmen camiasının görüşlerine ve fikirlerine önem vermekte.

AK partinin düştüğü hataya düşmeyeceklerdir.

Bu dengeler ve gerçekler ortadayken İYİ parti il başkanı büyük hata yaptı.

Göçmen camiasının en önemli STK sının kongre sürecinde taraf oldu.

Üstelik taraf olduğu taraf kaybetti.

Fiilen adaylardan birinin lehine çalışmamış olsa da, ki camiamız üzerinde öyle bir gücü de yok zaten, ama hal ve davranışları ile oluşturduğu algı buydu.

Şimdi milletvekili adayı olmayı düşündüğü bir ortamda, yukarıda bahsettiğimiz dengeler ışığında  bazı adımlar atması gerekebilir.

Dimyat'a pirince giden evdeki bulgurdan olurmuş.

Yani hem il başkanlığını, hem adaylığını kaybedebilir demek istiyoruz.