YEMEK

Bizde pişer komşuya da düşer

Uzun yıllar boyunca iç içe yaşamış ve kültürleri harmanlanmış olan Türkiye ve Yunanistan’ın birçok yemeği isim ve içerik benzerliği ile ortak bir menü oluşturuyor.

Ulaş Girgin

Eski tarihlerden bu yana aynı coğrafyada ortak bir kültür büyüten iki ülke Türkiye ve Yunanistan, Ege coğrafyasının verimli toprakları ve denizinin çeşitliliği sayesinde, yemek kültürlerini aralarındaki fikir alışverişi ile zenginleştirmiş, benzer yemeklere getirdikleri farklı dokunuşlarla da imza ürünler ortaya koyarak ege coğrafyasında adeta bir lezzet müzesi inşa etmişlerdir. İşte bu farklı dokunuşlarla kimlik bulmuş ortak kültür ögesi yemeklerden öne çıkanları…

Cacık / Tzatziki

Ege Denizi’nin iki farklı yakasında da soğuk soğuk yenen bu güzel yemek eşlikçisi, ismi gibi iki farklı coğrafyada da çok benzer. Aynı malzemeler kullanılarak yapılan bu iki eşlikçinin farkı kıvamında. Türkiye’de cacık daha sıvı tercih edilirken Yunanların tzatziki’si süzme yoğurt kıvamında tercih ediliyor.

Yaprak Sarma / Dolmadakia

Dilimizde anlam bakımından karşılığı olan dolma kelimesi tahmin edileceği üzere Türkçe kökenli. Yunanistan’ın dolmadakia’sı Türkiye’de yapılan yaprak sarma ile içerik ve tat bakımından aynı. Dolma kelimesinin sonundaki kia eki ise Yunanca’da küçük anlamına gelmekte.

Musakka / Mousakka

İsim benzerliği yine bir hayli fazla olsa da iki ülke bu yemeği biraz farklı yapıyor. Ege Denizi’nin Türk tarafında bu yemek kıyma ve patlıcan ile yapılırken. Yunan tarafı kıyma yerine kuzu eti de kullanabiliyor ve lazanya gibi kat kat tercih ediyor. Ayrıca en üst kısımda da beşamel kullanılıyor.

Kalamar tava / Kalamarakia

Ege Denizi’nin verimliliğinden yararlanılan bu iki yemek de isimlerinde olduğu kadar birbirine benzer. Kalamarakia ve kalamar tava, ikisi de derin yağda kızartılan kalamardan yapılan yemekler olup tarator sos eşliğinder servis edilmektedir. 

Kokoreç / Kokoretsi

Son zamanlarda ülke gündeminde yer etmiş tartışmalardan biri, bir yemek web sitesinin yaptığı oylamada kokoretsi isimli Yunan yemeğinin kokoreçin önüne geçmesi oldu. Türkiye’de birçok kişi kokoreçin Yunanistan tarafından çalındığını savundu fakat bu iki yemek arasında bazı farklılıklar olduğu ortaya çıktı. Bildiğimiz kokoreçte sadece bağırsak kullanılırken kokoretsi’de böbrek ve ciğer gibi sakatatlar ve ekmek içi kullanıldığı dikkat çekti.

İki ülke arasında bu ve bunlar gibi birçok yemeğin kime ait olduğu konusunda tartışmalar yaşansa da son noktada adil olmak gerektiği, iki tarafın da ortak kültür içinde gelişmiş olan yemeklere farklı dokunuşlar ekleyerek zengin bir ege mutfağı oluşturduğu unutulmamalıdır. Coğrafi ve tarihi olarak bağlantılı olan kültürler arasında benzer yemeklerin paylaşılması alışılmadık bir durum değildir. Kavga etmek yerine oluşan zengin kültürü birlikte sahiplenmek daha doğru olacaktır.