Öncelikle uzun Bayram arasından sonra tekrardan sizlerle buluşmuş olmanın memnuniyeti içerisinde olduğumu belirtmek isterim. Aslında bu arada yoğun gündemi ile meşhur ülkemizde birçok konu geldi, geçti ve hatta eskidi.

Fakat kısaca bir değerlendirme yapmak gerekirse, Sayın Kılıçdaroğlu'nun Suriyelilerle ilgili yapmış olduğu açıklamalar, onların geri iade edilmesi ile ilgili Avrupa Birliği'nden almış olduğu sözü tekrar beyan etmiş olması, algı oluşturma çabası, unutulmayanlar arasındaydı.

Geniş sosyal medya paylaşımlarından ve çevremden edindiğim bilgiler ışığında şunu belirtmek isterim ki; Madem Avrupa Birliği Sayın Kılıçdaroğlu'na böyle bir destek sözü verebiliyor bunun hükümetimiz ve sayın Cumhurbaşkanı tarafından irdelenmesi kim ya da kimler tarafından bu sözlerin verilmiş olduğu ve tabi en başta gerçekten böyle bir diyalog yaşanmış mı, bu konularla ilgili gerçekleri duymak istiyorlar.

Ülkede yaşayan 4 ila 5 milyon Suriyelinin Suriye'de iş olanaklarına sahip olmaları başta olmak üzere, gidecekleri okullar, hastaneler, geçecekleri köprüler, yollar vesaire bütün alt yapının yenileneceğini bunların hepsinin yapılacağını halledileceğini söylüyor. Madem bu Avrupa Birliği'nin zengin ülkeleri niçin şu an ellerini ceplerine atıp da destek sağlamıyorlar. 2-3 milyar Euro için 23 takla atan Avrupa Birliğinin sayın idarecileri  bu sözleri  gerçekten vermişler midir. Bu konularla ilgili sessiz çoğunluk, geniş halk kesimi doğru bilgi edinmek istiyor. Bu konuyla ilgili AB makamları ne desteğinde bulunacaklarını açıklamaları lazım, ben gelirsem bu işi de AB desteğiyle halledeceğim algısının mutlaka ortaya dökülmesi lazım.

Bunun haricinde Bayram sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bayramlaşmalar esnasında, belki tansiyon düşüklüğü dolayısıyla, duraksaması bir kesimi pek bir neşelendirmiş olduğuna tanıklık ettik.

Birçok kesim bilhassa sosyal medyadan gözlemlediğim kadarıyla buna çok sevinmişler.

Tabi birkaç gün sonra dinç halini de ekranlarda gördüklerinde pek üzülmüşlerdir. Hatta bazı kelli felli gazeteci bildiğimiz, köşe yazarı olarak yazılı ve görsel medyadan tanıdığımız kişilerin bu bayramlaşma anının TV'den canlı yayınlanmış olmasına rağmen canlı yayınlanmadığı yönünde ısrar etmesi banttan yayınlanan bu sahnelerin özellikle bantlanarak TV’lere verilmesi dolayısıyla TRT ve Anadolu Ajansı’nı hedef göstermeye kalkışmaları, bu işin içinde bir şeyler arama gayretleri de ilginçti doğrusu.