ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin son aylardaki trafiği gerçekten inanılmaz. 1 Mayıs 2022’de Kiev’i ziyaretinden neredeyse bir  ay sonra Rusya ile Ukrayna Savaşı başladı. Daha önceleri de yine birkaç kere Pelosi Ukrayna'yı ziyaret etmiş. Eylül başında Pelosi  Çin'in hemen kıyılarında bulunan Tayvan'ı  ziyaret ettiğini ve ABD’nin desteklerini ilettiğini  tüm dünya gibi bizler de izledik televizyonlardan. Pelosi’nin  son ziyaret ettiği yer ise Ermenistan'ın başkenti Erivan oldu. Geçen hafta Ermeni diasporasının sözcüleri olan  saldırgan bir grup bilindiği üzere Azerbaycan askerlerine sınırda Ateş açmış her iki tarafta büyük kayıplar yaşamıştı. Görünen o ki ABD bu konuda Ermenistan'ı haklı bulmakta, Pelosi’nin  geçtiğimiz günlerdeki Erivan ziyaretinde sözde Ermeni Soykırımı anıtına giderken anıtta ve çıkışta gözyaşlarını  tutamadığını da gördük televizyonlarda. Görünen o ki Nancy Pelosi bir kadın olmasının yanı sıra duygusal bir yapıya kişiliğe sahip. Sözde soykırım anıtı yolunda   çalan duygusal müziğinde eşliğiyle gözyaşlarına hakim olamamış. Ama ben buradan Nancy Pelosi’ye  bir soru sormak isterim.250-300 yıl kadar önce Kuzey Amerika'nın en geniş halk kitlesine sahip olan ve tarihi kitaplarda o zamanlar 40 ila 45 Milyon  civarı olduğu söylenen kızılderililerden şu anda Amerika'da kaç kişi kalmış ve  kaç kasabada yaşamaktadır. Sorumun devamında Pelosi’ye  şunu da sormak isterim. Yok olan bu ırkla ilgili de acaba gözyaşı dökmüş müdür. Dünya gerçekten de bu ikircikli tavırlardan bıktı, usandı. Yine aynı zamanda Fransa'da Sözde Ermeni soykırımını tanımış durumda fakat baktığımızda Afrika'da Fransa'nın imzasının  bulunmadığı,  soykırım yapmadığı ülke neredeyse yok gibi ve o ülkelerin şu andaki duyarlı insanlarının bu konuyla ilgili neler söylediklerini  sosyal medyadan görüyoruz. Fakat ağızlarına sakız yapmışlarcasına “Sözde Ermeni Soykırımı aşağı”- “Sözde Ermeni Soykırımı yukarı” açıklamaları peş peşe geliyor,başka bir şey de yok beklemeyin de zaten. Sözde Ermeni soykırımı  anıtına çelenk koyarken, çiçek bırakırken gözyaşlarını döken kişilerde çıkıyor karşımıza Pelosi gibi ama dönüp kendilerine kendi ülkelerinin yapmış olduğu yok ettikleri kızılderilileri sorduğumuzda ya da Fransa'nın Afrika içlerinde yok ettiği milyonlarca insanı zikrettiğimiz de ‘ne soykırımı’ diyebiliyorlar. Mutlaka dünyanın kişisine göre, adamına göre, ülkesine göre ve hatta ırkına,dinine göre  tavırlarının sona ermesi hakkın ve hukukun dünyaya hüküm sürmesi en büyük dileğimiz.