İYİ parti cephesi CHP ile yakın işbirliği içinde olmaları onlara zarar verdiğine inanıyor.
Hitap ettiği sağ ve muhafazakar seçmenin kendilerinden kopmasına sebep olduğunu düşünüyor.
Oysa yaşanan oy kayıpları bu işbirliğinden değil, tutarsız davranışlardandır.
CHP ile işbirliğinden dolayı böyle kopmalar yaşanmış olsaydı yaklaşık bir yıldır oluşturdukları altılı masaya oturduklarından itibaren tepki ortaya çıkar ve oy kaybı yaşarlardı.
Oysa bırakın oy kaybını bu masaya oturmalarına rağmen partileri ivme kazanmaya devam etmişti ta ki masadan kalkana kadar.
Bunun ötesinde genel seçimler sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu kendi adaylık konusunda İYİ parti genel başkanı Akşener'e karşı tutumu da parti içinde tepkilere sebep olmuştu.
Bu sebeplerden dolayı İYİ parti yerel seçimlere kendi adayları ile girmeye karar verdiğini söylüyor.
Oy oranları baz alındığında böyle bir girişimde başarı şansları olmadığı halde bu tür bir çıkışın pazarlık payını arttırma hamlesi olarak görülüyor.
Olabilir ama İYİ parti bu konuda dikkatli olmalı.
Verdiği demeçleri ona göre vermeli.
Çok sert ve katı demeçler verip daha sonra pazarlık masasına oturursa sözünü yemiş pozisyonuna düşer.
Zaten daha önceden bu konuda "sabıkası" da var.
Masadan kalkıp , masa bileşenleri hakkında çok ağır sözler söyleyip tekrar masaya dönmesi hanelerine eksi puan olarak yazıldı.
O yüzden;
"Biz bu partiyi CHP'ye seçim kazandırmak için kurmadık" veya "Bütün illerde, Ankara İstanbul dahil kendi adaylarımızla gireceğiz" gibi fazla iddialı ve abartılı sözler yerine;
"Biz CHP adaylarına destek vermek mecburiyetinde değiliz" veya " Duruma ve şartlara göre işbirliği yapılabilir" gibi daha ılımlı demeçler verilmeli.
Aslında ilk önce bazı yerlerde işbirliği yapabiliriz demişlerdi ama daha sonra her yerde aday çıkaracağız diye fikir değiştirdiler,ki bu daha büyük hatadır.
Zira sık sık fikir değiştirmek tutarsız ve güvenilmez algısı oluşmasına sebebiyet verecektir.
Diğer yandan yerel seçimlerde kendi adayları ile girerek gerçek gücünü görmek ve kendi sağ tabanını pekiştirme gayreti olduğu anlaşılıyor.
Ama bunu yaparsa İYİ parti açısından asıl farklı bir tehlike var.
Evet Merkez sağda ciddi boşluk olduğu kararsız seçmen oranından belli.
İYİ parti buradaki boşluğu doldurmak için yerel seçimlerde kaybetmeyi göze alarak yola çıkarsa bunun sonu daha da büyük hüsran olabilir.
Akşener, masadan kalkmak bize 7 puan kaybettirdi diyor ama seçimlere tek başına girmekte ısrar ederlerse çok daha fazlasını kaybedecekler.
Ülkemizin mevcut siyasi konjonktüründe iki seçmen kitlesi var:
İktidar yanlısı ve iktidara karşı olanlar.
Hakikat bu. Partilerden bağımsız olarak seçmen profili bu.
İYİ parti bu realiteyi iyi okuyamıyor.
Altılı masadaki tutumundan dolayı Kılıçdaroğlu'na tepki olabilir İYİ parti seçmeninde ama bu seçmende çok daha büyük tepki iktidara karşı var.
Yani bir tercih yapılacaksa İYİ parti seçmeni her şeye rağmen iktidar karşıtı en güçlü aday kimse onu destekler parti kararından bağımsız olarak.
İYİ parti yönetimi bu hakikati iyi analiz etmeli
Merkez sağdaki pozisyonunu güçlendirme amaçlı seçime ayrı gidilirse ve hele ki bazı yerler bu sebepten kaybedilirse bu strateji İYİ partinin sonu olur
Bundan öte merkez sağdaki boşluğu doldurmak için güçlü isimlerle yeni bir parti kurulursa İYİ partinin bu hamlesi tamamen boşa gitmiş olacak.
Bunun farkına varamıyor İYİ parti kurmayları.
Bedel öderiz diyor Akşener ama bu işler o kadar basit değil.
Bedel ödese ne olacak.
Başarısızlık durumunda en fazla istifa edip gidecek.
Ama geride kalan ve ona güvenen binlerce teşkilat mensubu ne olacak?
Bu kadar emek, bu kadar fedakarlık birinin inadı uğruna heba olması o kadar kolay mı?
Akşener konuşurken bir liderin yapması gerektiği gibi bu tür ayrıntılara dikkat etmek zorunda.
Bir lider gibi artıları eksileri iyi muhakeme ve analiz ederek ona göre stratejiler geliştirmek zorundadır.
Çünkü siyaset sonuç alma sanatıdır. İnatlaşma ve zıtlaşma arenası değil.
Ancak bunun için önce danışman ve kurmay kadrosunu değiştirmeli.
Zira masayı devirmek başta olmak üzere, ona yanlış üstüne yanlış yaptırıyorlar.
