Bir arkadaş ortamında gelişmişliğin en temel unsuru eğitim olduğunu konuşurken konu kitap okumanın önemine gelince arkadaşlar her kitabın verdiği bir şey olduğunu söylemesi üzerine her kitabın kitap olmadığını ve seçici olmak gerektiğini söyledik.

Kitap yazmak ciddi iştir.

Bilgi gerektirir, donanım gerektirir, derin bir altyapı gerektirir.

İçerik itibariyle kitaplar bilimsel, tarihi, sosyolojik, edebi, kişisel gelişim gibi sınıflara ayrılabilir.

Burada kişisel gelişim kitapları konusuna ayrı bir parantez açmak isteriz.

Bir zamanlar bir çok kitabın yanı sıra bu tür kitaplardan da fazlasıyla okumuştuk, ki okumayı seven herkes bunlardan en az birkaç tane okumuştur.

Bu alanda en iyilerinden olan birçoğunun eserlerini okuduk.

Platon, Epiktetos, Dale Carnegie, Osho, Robin Sharma,Rhonda Byrne, Deepak Chopra, John C.Maxwell, Zig Ziglar,Doğan Cüceloğlu, Acar Baltaş aklımıza  gelen isimler.

Bu kitapların her biri şüphesiz değerli ama bu tür kitapların kişisel gelişim açısından çok önemli katkılar vermediğini düşünüyoruz.

Her yazar başarıya giden yol konusunda öneri ve tavsiyelerini dünyayı gördüğü kendi penceresinden anlatmış.

Oysa herkesin kendine özgü DNA sı, kendi dünya görüşü vardır.

Yani herkes kendi DNA'sına uygun yolu seçtiğinde asıl başarıya ulaşır.

Yoksa birilerini taklit ederek başarı değil, ancak hüsran yaşar.

Zaten bu kadar çok yazarın bu kadar farklı seçenek sunması bunun en büyük kanıtıdır.

Demek ki başarıya giden yol tek değil.

Tabi burada , dürüstlük, ahlak, onur, haysiyet gibi evrensel doğruları olmazsa olmaz kabul ederek.

Herkesin genetik kodlaması neyse odur.

Bir insan oturmasını, kalkmasını, çatal kaşık tutmasını öğrenebilir ama karakteri ile ilgili konularda yedisinde neyse yetmişinde de odur.

Hain haindir, sözünün eri sözünün eridir.

Bu özellikler öğretilemez, değiştirilemez.

Bu herkesin kendi genetik şifresinde kodlanmıştır.

Bir kitabı değerli kılan içeriğidir. Verdiği bilgidir, mesajdır.

İster bilimsel, ister edebiyat, ister farklı alanda yazılmış kitap olsun insanoğlunun yararlanacağı, gelişimine katkı yapan bir kitap katma değeri olan eserdir.

Boş zamanlarınızda hoş vakit geçirmek için yazılan roman,novel veya hikaye tarzındaki kitapların bile kalitesini belirleyen coğrafi, tarihi, kültürel veya gelişimsel konularda verdiği bilgilerdir.

En büyük servet bilgidir.

Geçmişte bu böyleydi günümüzde de böyle.

Bilginin kaynağı tam da bu eserlerdir.

Bilgi sahibi güç sahibi demektir.

Dünyayı yöneten küresel güçler bunu elde ettikleri bilgi sayesinde başarabilmişlerdir.

Evet kitaplar insanoğlunun gelişiminin olmazsa olmaz bir parçasıdır.

Alimlerin,bilim insanların, düşünürlerin insan tarihi boyunca bize ulaşan tecrübesi ve hafızasıdır.

En eski çağlardan günümüze bize ulaşan sayısız yazı vardır.

Ancak bunların hepsi kıymetli eserler olmadığı da ayrı bir gerçek.

Erken kalkıp kitap yazma mantığı ile yazılan kitaplar kağıt israfından başka bir şey değildir.

Bir de daha önce yazılan eserlerden kopyala yapıştır yöntemiyle kitap bastıranlar var.

Bunlar daha çok akademik, bilimsel kitaplarda kullanılan yöntemlerdir

Her ne kadar bu yazarların birçoğu kaynak göstermiş olsalar da bu tür eserlerin hiçbir katkısı olmayan "laf olsun torba dolsun" diye bastırılan kitaplardır.

Veya başkalarının çalışmalarından alıntı yapıp bunu kendi yazıları gibi gösterenler de var.

Plagiarism yani intihal ile basılan kitaplarının herhangi bir değeri yoktur.

Yani her kitabın kitap olmadığı ve bu tür kitaplar okumak boşa zaman harcamaktan başka bir şey olmadığı da ortaya çıkmış oluyor.