Dün 30 Ağustos Zafer Bayramımızın 96. yılını hep beraber coşku ile yurt içi ve yurt dışında kutladık.

Vatan topraklarımıza göz diken hainleri milli ve yerli ruhla yenip topraklarımızdan söküp attığımızın belge zaferlerindendir 30 Ağustos...

26 Ağustos 1922 sabahı Afyon’da başlayan savaş 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da işgalcilere karşı Türk ordusunun ve milletinin gayretleriyle büyük bir zaferle sonuçlandı.

Bizler zaferleri tarihimizden ve büyüklerimizden biraz da okulda dinleyip öğrendik.

Merak edip biraz da tarih kitaplarından okuduk.

Elbette geçmişimizde izler bırakan zaferleri de hezimetleri de okuyup ibret almamız gerekiyor.

Tarih tekerrürden ibarettir.

Ders alıp ibret almaz isek bu topraklar için nice canlar ve dökülen kanların hesabını veremeyiz.

Tarih boyunca hep savaşlar olmuştur.

Sıcak savaşlar, soğuk savaşlar, politik savaşlar, teknolojik savaşlar, psikolojik savaşlar, siber savaşlar, ekonomik savaşlar...

Adına ne derseniz deyin hep bir savaş içersindeyiz. Su uyur düşman uyumaz misali hep uyanık olmamız lazım. Tedbirli olmamız gerek.

Bizler milletçe her daim barıştan yana olmuşuzdur. Gönül kapılarımız hep açık kalmıştır.

Ancak savaş kaçınılmazsa, günün şartları neyi gerektiriyorsa yapılır.

Zafere imza atılır… Tıpkı 30 Ağustos'ta olduğu gibi.

Özelikle bugünlerde oynanan kirli ekonomik savaş ile ne denli ülkemize zarar vermeye çalışıldığı apaçık ortada.

Bizler de bu gerçekten yola çıkarak her daim milli ve yerli ruhla var gücümüzle ekonomi ile mücadelemizi ve gayretimizi daha da artırmalıyız.

Yapmamız gereken ilk iş; doğru ve bilinçli bir eğitim ve öğretimle teknolojinin imkânlarını doğru kullanmak ve üretimi arttırmaktır.

Dışa olan bağımlılığımızı ve yabancı ürünlere olan yanlış alışkanlıklarımızı hızlı bir şekilde azaltmamız hatta yok etmemiz gerekiyor.

Bunlar için el ele vererek plan ve programlarla projeler yapıp uygulamamız gerekiyor.

İşte o zaman 30 Ağustos’u gerçek anlamda idrak etmiş oluruz.

İşte o zaman verilen canlar akan kanlar bize haklarını helal eder.

İşte o zaman gelecek nesillere emaneti hakkıyla teslim etmiş oluruz.

İşte o zaman içte ve dışta olan gerçek dostlarımız sevinmiş olurlar.

İşte o zaman içte ve dışta olan hainlerin hayalleri suya düşer.

İşte o zaman 4 bin yıldır yaşadığımız bu toprakların kıymetini anlarız.

İşte o zaman şanlı bayrağımızın şanını anlarız.

İşte o zaman var oluş ile yok oluşun ne demek olduğunu idrak ederiz.

İşte o zaman Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarını sayısızca isimsiz kahramanı şükran ve minnetle anarız.

Geleceğimiz için geçmişimize sahip çıkmamız lazım. Geçmişimiz için geleceğimize sahip olmamız gerekiyor.

Hepsinin mekânları cennet olsun. Ruhları şad olsun. Allah (c.c.) onlardan razı olsun.

Ağustos ayı zafer ayımızdır. Zaferlerimiz her konuda daim olsun.

Zafer inanmaktır. Zafer çalışmaktır. Zafer üretimdir. Zafer iyi bir eğitimdir. Zafer sahip çıkmaktır. Zafer gayrettir. Zafer zorluktur. Zafer mücadeledir. Zafer birlik ve beraberliktir. Zafer fedakârlıktır. Zafer pes etmemektir. Zafer yarışmadır. Zafer emektir. Zafer başarıdır. Zafer mutluluktur

Milli şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy;

‘Sahipsiz vatanın batması haktır, sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır’ diye ne güzel özetlemiş.

Sözünle, özünle, gayretinle, umudunla, eğitiminle, hizmetinle, üretiminle, mücadelenle gerektiğinde kanınla, canınla geçmişine ve geleceğine sahip çık.

Milli birlik ve beraberliğimiz daim olsun. Şanlı bayrağımız her daim dalgalansın.