Dün sabah Sheraton Otel'de gerçekten ülkenin sanayisini ve istihdamını yakından ilgilendiren bir toplantıya Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Ahmet Kundakcı ile birlikte konuk olduk. Maden Mermer Üreticileri ve Sanayici İşadamları Derneği (MADSİAD) Başkanı Erol Efendioğlu'nu dinlediğimde irkildiğimi söylersem abartmış olmam...

"Mevcut zeytin yasası bu şekilde uygulanmaya devam ederse önümüzdeki 2-3 yıl içinde endüstriyel hammadde üreten firmalarımız zor durumda kalır.

Bizim itirazımız, zeytinin Hindistan’daki inek gibi kutsal duruma getirilip, 3 bin metre mesafeye kadar yanaşamazsın maddesinedir.

Bu kanun bir Avrupa Birliği dayatmasıdır.”

Şimdi zeytinyağı ihracatımız 370 milyon dolar, maden ihracatımız 5 milyar dolar rakamlarını size hatırlatırsak Efendioğlu'nun söyledikleriyle irkilmemek mümkün mü?

Bizim ne zeytinden vazgeçecek halimiz var ne de Allah'ın bu ülkeye bahşettiği yer altı zenginliklerimizden...

Türkiye'de zeytinliklere 3 kilometre sınırı getirilirken Avrupa'da böyle bir uygulamanın olmadığını Yunanistan, İtalya, İspanya büyükelçiliklerinden alınan resmi yazılarla bizlere aktaran Efendioğlu, "Avrupa'da bu mesafe 10 metre veya 100 metredir. Aslında Avrupa işin mesafesine bakmaz, emisyon ölçümlerini baz alır. Bizim devletimiz de böyle yapsın. Hava kirletme oranına baksın, uymayan varsa mührü vursun kapısına" diyerek pratikte en kolay uygulamayı gösterdi.

Birçok madenci ve sanayicinin Bursa Tarım İl Müdürlüğü’ne yaptıkları izin başvurularının zeytin kanunu gerekçesi ile reddedildiğini bir kez daha hatırlatan Efendioğlu, "Zeytincilikte rakibimiz olan İtalya, İspanya ve Yunanistan’daki yasalar, gerekli tedbirlerin alınması kaydıyla madenciliğe hiçbir kısıtlama getirmemiştir. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerimizin tamamı zeytinlik alanlarla kaplıdır. Endüstriyel hammadde çıkaran işletmeler ve bunları işleyen sanayi tesislerinin tamamına yakını, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde zeytine 3 kilometre yanaşma kapsamı içinde kalmaktadır. Mevcut zeytin yasası bu şekilde uygulanmaya devam ederse, önümüzdeki 2-3 yıl içinde endüstriyel hammadde üreten firmalarımız ve bu hammaddeleri işleyen sanayi tesislerimiz çok zor durumda kalır. Ülke istihdamı ve ekonomisi çok büyük zarar görür. İşin farkına vardığımızda geç kalmış olup, telafisi çok zor kayıplar yaşayabiliriz. Onun için şimdiden gereken tedbirlerin alınmasında çok büyük fayda vardır. Bizim burada ‘zeytin ağacı keselim’ gibi bir talebimiz yoktur. Bizim itirazımız zeytinin Hindistan’daki inek gibi kutsal duruma getirilip 3 bin metre mesafeye kadar yanaşamazsın maddesinedir” şeklinde konuştu ve son olarak da akıl almaz lobi faaliyetlerine sözü getirdi Efendioğlu.

Meclis'e 7 defa getirilmesine rağmen yasanın çıkmamasını güçlü bir lobiye bağlayan Efendioğlu, "Maalesef madencimiz lobi nedir bilmiyor. Hatırlarsanız Bergama altın arama mevzusu yaşanırken de işin altından Alman vakıfları çıkmıştı. Bakalım bu zeytin lobisinin altından kim çıkacak" diye sormadan edemedi. Bakalım Bursa için çok önemli bir nimet olan zeytinin geleceğiyle ilgili kanunda bu şehrin milletvekilleri neler söylemiş, neler yapmış... Onu da yakın bir zamanda gündemimize alalım…

Ülkemiz madenciye de zeytinciye de yeter. Her şeyi tek noktaya toplayamayız. Yeter ki işin tarafları adil olsunlar.